YÜKSEKKAYA LAW OFFICE KÜTÜPHANE

HUKUK

Anlaşmalı Boşanma Davalarında "Anlaşma" Aldatmacası

Belge, Ömer Uğur GENÇCAN tarafından kaleme alınmış "ANLAŞMALI BOŞANMA DAVALARINDA 'ANLAŞMA' ALDATMACASI" başlıklı makaleyi içermektedir. Makalede özetle, anlaşmalı boşanma davalarında Yargıtay içtihatları ile eşler arasındaki silahların eşitliği ilkesinin belirli durumlarda sonlandırıldığı ve bu davaların adının aksine her zaman anlaşmaya bağlı olmadığı ele alınmaktadır.

Makalede vurgulanan temel noktalar şunlardır:

* **Dava Dilekçesinde Adın Sola Yazdırılmasının (Harcı Yatırmanın) Üstünlükleri:** Türk Medenî Kanunu m. 166 f. III hükmüne dayanan anlaşmalı boşanma davasında, harcı yatıran ve dolayısıyla dava dilekçesinde adını sola yazdıran eşin, karardan sonra anlaşmayı keyfe keder bozma (davadan feragat etme) hak ve yetkisine sahip olduğu, harcı yatırmayan diğer eşin ise bu hakka sahip olmadığı belirtilmektedir. Bu durumun, evliliğin kaderini tamamen harcı yatıran eşin insafına bıraktığı ve "anlaşmalı boşanma" adlandırmasının isabetliliğini tartışmaya açtığı ifade edilmektedir. Yazar, eşler arasındaki silahların eşitliği ilkesi gereği anlaşmayı sonlandırma hakkının her iki eşe de ait olması gerektiğini düşünmektedir, ancak Yargıtay uygulamasının farklı olduğu örneklerle açıklanmaktadır.
* **Anlaşmalı Boşanma Kararını Gecikmeden Tebliğ Ettirme Gereği:** Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra, kararın makul süreden sonra tebliğ ettirilmesi (örneğin iki veya üç yıl sonra) halinde, Yargıtay'ın tarafların mahkemedeki irade beyanlarının samimi olmadığını kabul ederek hükmü bozabileceği belirtilmekte ve bu durumun kararın buharlaşmasına yol açabileceği uyarısı yapılmaktadır.
* **Anlaşmalı Boşanma Kararının Sadece Fer'i Hükümlerini Temyiz Edebilme Hakkı:** Hâkimin, boşanmanın mali sonuçları veya çocukların durumu gibi fer'i hükümlerde tarafların anlaşmasıyla bağdaşmayacak değişiklikler yapması durumunda, eğer eş hükmü boşanma bölümü açısından da temyiz ettiğini açıkça belirtmezse, Yargıtay'ın sadece fer'i hükümleri (örneğin kişisel ilişki veya maddi tazminat) inceleyeceği ve boşanma kararının kendisinin kesinleşmiş sayılacağı ifade edilmektedir. Bu durum, anlaşmanın bozulmasına rağmen eşin "anlaşmalı boşanmış" sayılması gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
* **Sonuç ve Tavsiyeler:** Yazar, anlaşmalı boşanma davalarında eşlere, anlaşmayı keyfe keder bozma riskini önlemek için dava harcını mutlaka kendilerinin yatırmasını, aile mahkemesinin anlaşmada yaptığı değişiklikleri tek başına temyiz sebebi yapmayıp *boşanma bölümünü de* temyiz ettiklerini açıkça belirtmelerini ve kararı tebliğ ettirmede gecikmemelerini tavsiye etmektedir. Yazar, Yargıtay üyesi olarak verdiği karşı oyların (silahların eşitliği ve anlaşmalı boşanmanın bütünlüğü ilkesine dair) kendi duygusal sorumluluğunu azaltsa da, mevcut uygulamada tarafların mağduriyetini gidermediğini belirtmektedir.