YÜKSEKKAYA LAW OFFICE KÜTÜPHANE

HUKUK

Avukatın Kitabı

Görüntülemekte olduğunuz "Avukatın Kitabı" belgesinin ilk sayfaları, kitabın yazarı, içeriği, basım bilgileri ve yazarın hayat hikayesi hakkında detaylı bilgiler içermektedir.

**Kitap ve Yazar Hakkında Temel Bilgiler:**

* **Eser Adı:** Avukatın Kitabı
* **Yazar:** Ali Haydar Özkent (Avukat, İstanbul Barosu Umumî Kâtibi, 1887-1961)
* **İlk Baskı:** 1940, İstanbul, Arkadaş Basımevi
* **İkinci Baskı (Tıpkı Basım):** 2002, İstanbul (İstanbul Barosu Yönetim Kurulu kararıyla basılmıştır).
* **İçeriği:** Avukatlığın lüzumu ve gayesi, mesleğe yapılan iftiralar ve cevapları, Türk, Fransız, Alman, İngiliz, faşist İtalyan, bolşevik Rus, Birleşik Amerika avukatlığının tarihleri, Türkiye'de nasıl avukat olunur, avukatların hak ve vazifeleri, adli hitabet (müdafaa), kadın avukat, Baro ve genç avukatlarla gizli konuşmalar gibi konuları ele almaktadır.
* **Yazılış Amacı:** Yazar, kitabı aziz meslektaşları ve özellikle genç avukatlar için yazdığını belirtmiş, Türk avukatlarının bu kitapta milli barolarının tarihini, mesleklerinin yüksek ana kaidelerini, asil adet ve ananelerini bulacaklarını ifade etmiştir.

**Ali Haydar Özkent'in Hayat Hikayesi (Özet):**

* 1303 (1887) yılında Konya'da doğdu.
* İlk, orta ve idadi eğitimini Konya'da tamamladı.
* 30 Temmuz 1327 (1911) tarihinde Darülfünun Hukuk Şubesi'nden "aliyül âlâ" (pekiyi) dereceyle mezun oldu.
* Ağustos 1328'de (1912) mülga Maliye Nezareti dava vekilliğine atandı ve özel vekâletle de meşgul oldu.
* Ağustos 330'da (1914) Maliye Nezareti vekâletinden istifa etti.
* I. Dünya Savaşı'na ihtiyat zabiti olarak katıldı. Malazgirt'te Ruslarla çarpışıp yaralandı ve esir düştü.
* Dört yıla yakın bir süre Çarlık Rusyası'nın Sibirya'sında, Krasnoyarsk şehrinin esirler karargâhında kaldı. Bu süreyi okuyarak ve çalışarak değerlendirdi.
* Bir Tatar hocası pasaportuyla Sibirya'dan kaçarak Kazan'a, oradan Moskova'daki Türk sefaretine sığındı ve "Esirleri toplama ve memlekete gönderme" komisyonunda Türk aza olarak görev yaptı.
* Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı gün İstanbul'a döndü.
* 14 İkincikanun 1335 (1920) tarihinde İstanbul Barosu'na kaydoldu (Sicil No: 411) ve avukatlığa yeniden başladı.
* İstanbul Barosu'nda İnzibat Meclisi Üyeliği (1935), İdare Meclisi Üyeliği (1938) ve Haysiyet Divanı Üyeliği (1949) gibi görevlerde bulundu.

**Kitabın Ön Sözü ve Avukatlık Mesleği Görüşü:**

* Yazar, eserin 20 yıllık bir didinme, uğraşma, toplama ve tecrübe neticesi olduğunu belirtir ve "bir ana yavrusunu karnında nasıl taşır... ben de bu eseri öylece doğurdum ve o kadar çok seviyorum" diyerek kitaba olan bağlılığını ifade eder.
* Avukatlık mesleğini memlekette çok kötü tanınan bir meslek olmaktan çıkarıp, Medeni Kanun'un aynen tercüme edilip alınması gibi yenilikçi fikirleri savunmuştur.
* 1938 tarihli ve 3499 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (Büyük Kanun) hazırlanış sürecinde emeği geçen Adalet Bakanı Şükrü Saraçoğlu ve Hukuk İşleri Genel Müdürü Dr. Şinasi Devrin'e teşekkürlerini sunmuştur.

**Kitabın Başlangıç Kısmı (Avukatın Tanımı):**

* Türkiye'de avukata ilk olarak **Müzevir** veya **Ayak Kavafı** denildiğini, bu kötü adın Tanzimat'tan sonra **Dava Vekili** (1876 Nizamnamesi ile) ve daha sonra **Muhamî** (460 sayılı Muhamat Kanunu ile) adlarını aldığını belirtir.
* 6 İkinci Kânun 1926 tarihli ve 708 sayılı kanunla mesleğin adının **Avukat** olduğunu ifade eder.
* Avukatlığın sadece mahkemede müdafaa ile sınırlı olmadığını; fikir ve nasihat vermek, hukuki evrakları düzenlemek, nizalı ve ihtilaflı işleri takip etmek gibi geniş bir yelpazede hizmet sunduğunu, bunun bir ruh ihtiyacı olduğunu ve adaletin dağıtılmasına yardımcı en kuvvetli çarklardan biri olduğunu vurgular.
* 3499 sayılı Avukatlık Kanunu'na göre, avukatların (Hukuk Fakültesi mezunu ve Baro'ya kayıtlı) yanı sıra, Baro olmayan yerlerde meslek yapan ve bu vasıfları taşımayan **Dava Vekilleri** sınıfının da muvakkaten var olduğunu, ancak ileride bu sınıfın tarihe karışacağını öngörür.