Ceza Hukukunda Suça Azmettirme Hareketi: Suça Sevk Etme
Dr. Öğr. Üyesi Muhammed DEMİREL ve Arş. Gör. Dr. Melik KARTAL tarafından kaleme alınan "CEZA HUKUKUNDA SUÇA AZMETTİRME HAREKETİ: SUÇA SEVK ETME" başlıklı makale, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Alman Ceza Kanunu (StGB) çerçevesinde suça azmettirme fiilini (suça sevk etme) detaylı olarak incelemektedir.
**Makalenin Özeti:**
* **Azmettirme Tanımı:** TCK'da azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan bir kişide başkası tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesi olarak tanımlanmıştır (madde gerekçesi). Alman hukukunda ise bu, bir başkasını kasten, o kişi tarafından işlenecek olan kasıtlı bir hukuka aykırı fiili gerçekleştirmek üzere sevk etmek (§ 26) olarak düzenlenmiştir.
* **Azmettirme Hareketi:** Azmettirme hareketinin objektif koşulları şunlardır:
1. **Suç İşleme Düşüncesi Olmayan Bir Kimsenin Mevcut Olması:** Failin, sevk edilmek istenen fiili işleme hususunda henüz bir karara varmamış olması gerekir. Daha önceden karar vermiş olan kişi (Alman doktrininde **omnimodo facturus** olarak adlandırılır) bakımından azmettirmeden bahsedilemez; bu durumda sadece manevi yardım etme söz konusu olabilir.
* **Omnimodo Facturus Durumu:** Genel bir suç işleme eğilimi olan kişinin, somut bir suçu işlemeye karar verdirilmesi azmettirme olarak değerlendirilebilir (örneğin kiralık katilin somut bir cinayete azmettirilmesi). Ancak, fiili işlemeye yönelik kesin bir kararı varken sadece tereddütleri olan kişinin şüphelerini gidermeye yönelik hareketler yalnızca **manevi yardım etme** sayılırken, fiili işlemeye eğilimli olsa bile kararsızlık içinde olan kişinin bu kararsızlığının giderilmesi **azmettirme** olarak değerlendirilebilir.
* **Azmettirme Hareketinin Gerçekleştirilmesi (Suça Sevk Etme):** Azmettirme kararının verdirilmesi/suça sevk etme hareketinin hangi tür hareketlerle gerçekleştirileceği konusunda Alman doktrininde üç temel teori tartışılmaktadır:
1. **Neden Olma Teorisi:** Failde suç işleme kararına neden olan her türlü hareketin (tehdit, basit bir soru, suç işleme ortamı hazırlama gibi) azmettirme için yeterli olduğunu savunan geniş yorumdur. Bu görüş, sorumluluğu aşırı genişlettiği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
2. **İletişim (Fikirsel Kontakt) Teorisi:** Azmettirme için failin **iletişim yoluyla etki altına alınması** gerektiğini savunur. Sırf cezbedici durumlar oluşturulması (açık pencere bırakmak gibi) yeterli değildir; azmettirenin faile göre daha dar bir çaba gösterdiği ve aynı cezaya tabi olduğu dikkate alınarak, yoğun etkisinin ortaya konulması gereklidir. Bu, Alman doktrininde hâkim görüştür.
3. **Haksızlık Anlaşması (Danışıklılık) Teorisi:** Azmettirme için sadece iletişimin yeterli olmadığını, aynı zamanda failin fiili işleme yükümlülüğünü üstlenmesi gibi **haksızlık anlaşmasının** mevcut olmasını veya azmettirenin plan üzerinde hâkim olmasını şart koşar. Bu görüş, azmettirmeyi ölçüsüzce daralttığı gerekçesiyle eleştirilmiştir.
* **Akim Kalmış Azmettirme:** Azmettirme teklifinin yapılmasına rağmen failin suçu işlememesi durumudur. Alman hukukunda cezalandırılırken (§ 30), Türk hukukunda cezalandırılabilir olarak kabul edilmemektedir. Eğer fail zaten suçu işlemeye karar vermiş ancak henüz eyleme geçmemişse, arkadaki kişinin fiili işleme kararını kuvvetlendirmesi **manevi yardım etme** olarak kabul edilir ve TCK'da akim kalmış azmettirme cezalandırılmadığı için kişi sadece yardım etmeden sorumlu tutulur.