Ceza Muhakemesi Hukukunda Başsavcılığın İtirazı
"CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA BAŞSAVCILIĞIN İTİRAZI" başlıklı makalenin özeti aşağıdadır:
Araş. Gör. Dr. Serdar Talas tarafından kaleme alınan bu makale, Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda (CMK) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı kanun yolunu (CMK m. 308) detaylı bir şekilde incelemektedir.
**Temel Konular ve Sonuçlar:**
* **Amacı ve Niteliği:** Makale, kanun yolunun temel amacının mahkeme kararlarının hukuka veya maddi gerçeğe uygunluğunun denetlenmesi olduğunu belirtir. Bu itiraz yolunun, 1412 sayılı mülga CMUK'daki karar düzeltme gibi, Alman Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (mehaz kanun) bulunmadığı, ancak Türk mevzuatına daha önce girdiğini ifade eder.
* **Gereklilik Tartışması:** Başsavcılığın itirazı kanun yolunun gerekli olup olmadığı tartışılır. Bir görüş, bunun Yargıtay hakimlerine güvensizlikten kaynaklandığını ve artık gereksiz olduğunu savunurken, diğer bir görüş (yazarın da katıldığı), yargı mercilerince verilen kararların denetlenmesi ihtiyacına cevap verdiğini ve adalette süratten çok isabetin önemli olduğunu belirtir.
* **Silahların Eşitliği İlkesi:** Başsavcıya tanınan bu yetkinin sanığa tanınmaması nedeniyle silahların eşitliği ilkesini ihlal ettiği yönündeki eleştiri incelenir. Yazar, savcının kamusal konumu nedeniyle bu yetkinin "ikinci bir tali dava açma yetkisi" olarak anlaşılabileceğini ve katı bir eşitlik anlayışının uygulanamayacağını savunur, ancak **sanık aleyhine başvurularda itirazın sanığa tebliğ edilmemesi ve görüşünün alınmamasının çelişmeli yargılama ilkesine aykırılık teşkil edeceğini** vurgular.
* **Olağan/Olağanüstü Kanun Yolu Niteliği:** Başsavcılığın itirazının niteliği (olağan mı, olağanüstü mü) tartışılır.
* **Hakim Görüş ve Yargıtay:** Kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan **olağanüstü** bir kanun yolu olduğunu kabul eder.
* **Azınlık Görüş:** Süre koşulu (30 gün) ve lehe başvurularda süre aranmaması gibi nedenlerle **kesinleşmemiş kararlara karşı bir yol** olduğunu savunur.
* **Yazarın Görüşü:** Kanun yolunun **karma yapılı** olduğunu savunur: 30 günlük süre içinde yapılan başvurularda hüküm kesinleşmediği için **olağan kanun yolu** niteliğindedir; 30 günlük süre geçtikten sonra (sanık lehine başvurularda süre aranmaz) yapılan başvurularda ise hüküm kesinleştiği için **olağanüstü kanun yolu** niteliği kazanır.
* **Başvuru Yetkisi ve Süre:** Başvuru yetkisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına aittir. Aleyhe itirazlar için süre, ilamın Başsavcılığa verilmesinden itibaren **30 gündür**. Sanık lehine başvurularda ise süre koşulu aranmaz (CMK m. 308).
* **İtirazın Konusu:** Başsavcılığın itirazına konu olan karar, yerel mahkemenin değil, **Yargıtay Ceza Dairesi'nin kararıdır**. Yazar, kanunda sınırlama olmadığı için itirazın sadece onama kararlarına karşı değil, **bozma kararlarına karşı da gidilebilen bir yol** olduğu kanaatindedir.
* **Sebep Gösterme Zorunluluğu ve Kapsam:** İtirazın hukuken geçerli olması için itiraz nedenlerinin veya itiraz edilen noktaların süresi içinde belirtilmesi gerekir. Ceza Genel Kurulu'nun incelemesinin itiraz nedenleriyle sınırlı olup olmadığı tartışmalıdır. Yargıtay uygulaması genel olarak gerekçeyle bağlı olmaksızın karar verebileceği yönündedir, ancak CMK'da gelecekte yapılması öngörülen değişiklikle (hukuka kesin aykırılık halleri dışında) itiraz nedenleriyle sınırlı inceleme getirilmesi planlanmıştır.
* **İnceleme Sonucu:** Genel Kurul, daire kararının hukuka uygunluğunu inceler. Yerel mahkemenin, itiraz üzerine Ceza Genel Kurulu tarafından verilen kararlara karşı, temyizdeki direnme hükümleri kıyasen uygulanamayacağından, **direnme imkanı bulunmaz** (YCGK kararlarına uymak zorunludur).