Evrelerden Dönülmezlik İlkesi
Yazar: Ercan Yaşar (Doç. Dr)., Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı, Erzincan,
ÖZET:
Ceza muhakemesinde evreler denildiğinde soruşturma ve kovuşturma evreleri akla gelmektedir. Mevcut 5271 s. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda doğrudan anılmasa da ara muhakeme evresinin olduğu da kabul görmektedir. Kısıtlı bir süre ile iddianamenin iadesine imkân tanıyan bu evre mevzu hukukumuz açısından halen soruşturma evresi sayıldığından çalışma konumuz açısından önem arz etmemektedir. Zira evrelerden dönülmezlikten bahsedildiğinde, kastedilen münhasıran kovuşturma evresinden soruşturma evresine dönülmezliktir. Ara muhakeme evresi de soruşturma evresinden sayıldığından kovuşturma evresinden ara muhakeme evresine dönülemeyeceğini ise dolaylı olarak söyleyebilmekteyiz. Kanun koyucu ayrı bir evre nitelemesi yapmadığından evrelerden dönülmezlik ilkesi anlamında bir engel bulunmazsa da ara muhakeme evresinde mahkemeden bağımsız olarak savcının ilgili iddianameyi geri çekip çekemeyeceği açık değildir; daha doğru bir ifade ile mevzuatta öngörülmediğinden mümkün görünmemektedir. Gerçekten kovuşturma evresinin başlamasıyla birlikte savcının etkin olduğu evre sona ermiş olmakta ve süreci yürütme ve yönetme işi mahkemeye geçmektedir. Ancak muhakeme şartlarının eksikliği yahut muhakeme engellerinin ortaya çıkması kimi hallerde soruşturma evresine dönülmesini yahut durma kararı verilerek ilgili eksikliklerin mahkeme dışı makamlarca giderilmesini gerektirebilmektedir. Bu sebeple kimi ülke uygulamalarında soruşturma evresine dönüş duruşma devresi ve veya sonrasında mümkün kılınmıştır. Bizde ise bu konuya cevaz veren bir düzenleme bulunmadığı için bize göre telafisi kovuşturma evresinde mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Keza Anayasa Mahkemesi’nin yakın tarihte seri muhakeme usulüne ilişkin olarak verdiği iptal kararı da soruşturma evresine dönüşü zorunlu kılmaktadır. Bu ve benzeri hallerde ortaya çıkabilecek haksızlıkları (adil yargılanma bağlamındaki sorunları) giderme adına soruşturma evresine dönülmesinin mümkün olması gerektiğini mukayeseli hukuk çerçevesinde açıklamaya çalışarak mevzuatımızda değişiklik önerisinde bulunma adına bu çalışmayı ele almış bulunmaktayız.