Gizli Koruma Tedbirleri Dolayısıyla Elde Edilen Beyan ve Belgelerin Delil Değerleri
Yazar: Prof. Dr. Ezgi AYGÜN EŞİTLİ, Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı
Bu makale, gizli koruma tedbirleri dolayısıyla elde edilen beyan ve belgelerin delil değerini inceleyen bir araştırma makalesidir.
**Gizli Koruma Tedbirleri ve Kapsamı**
* Gizli koruma tedbirleri, kararın ve işlemlerin kanunda öngörülen süreler içinde gizli tutulduğu tedbirlerdir.
* Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki (CMK) gizli koruma tedbirleri şunlardır:
* Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi (CMK md. 135-138).
* Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi (CMK md. 139).
* Teknik araçlarla izleme (CMK md. 140).
* Gizli koruma tedbirleri, savunma hakkını diğer tedbirlere göre daha fazla sınırlandırır.
**Gizli Koruma Tedbirlerinin Ortak Şartları**
Bir gizli koruma tedbirine karar verebilmek için üç temel şartın varlığı gereklidir:
* **Gecikmede tehlike:** Derhal işlem yapılmadığı takdirde beklenen faydanın sağlanamaması tehlikesinin ortaya çıkması hali.
* **Haklı görünüş:** Kişinin özel hayatına, haberleşme hürriyetine ve/veya kişisel verilerine yönelik müdahaleler içerdiğinden, kanunen en yoğun şüphe seviyesi olan kuvvetli suç şüphesi aranır.
* **Orantılılık:** Beklenen faydanın kişi hak ve özgürlüklerini daha az sınırlandıran başka bir tedbirle sağlanamaması durumunda başvurulması gereken son çare niteliğindedir.
**Delil Değeri ve Hukuka Aykırılık**
* Usulüne uygun bir karar alınmaksızın ya da hukuka aykırı bir karara dayanılarak elde edilen deliller hukuka aykırıdır ve hükme esas alınamaz.
* Hukuka aykırı bulgular, Anayasa'nın 38. maddesi ve CMK'nın ilgili maddeleri uyarınca delil olamaz ve hükme esas alınması hukuka kesin aykırılık teşkil eder.
* Gizli koruma tedbirleri sonucu elde edilen deliller, kural olarak belge delili özelliği gösterirler ve beyan delili değil belge delilidir.
* Bu tedbirlerle elde edilen deliller, savunma hakkını sınırlandıran özellikleri nedeniyle **yan delil** niteliğindedir ve diğer delillerle desteklenmedikçe hükme esas alınmamalıdır; aksi halde adil yargılanma hakkı ihlal edilebilir.
* Yalnızca yan delil ya da delillere dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulması mümkün değildir.