YÜKSEKKAYA LAW OFFICE KÜTÜPHANE

HUKUK

Karşılaşma Suçlarında Zorunlu İştirak: Kullanıcıların Uyuşturucu Madde Ticaretine Azmettirme Davranışları Bağlamında Gündeme Gelen Bir İçtihat Çelişkisinin Analizi

**Belge Başlığı:** Karşılaşma Suçlarında Zorunlu İştirak: Kullanıcıların Uyuşturucu Madde Ticaretine Azmettirme Davranışları Bağlamında Gündeme Gelen Bir İçtihat Çelişkisinin Analizi

**Yazarlar:** Fahrettin Kıdıl & Bedirhan Erdem

**Konu:** Çalışma, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 188. (uyuşturucu madde imal ve ticareti) ve 191. (kullanmak için uyuşturucu bulundurma/satın alma) maddelerinde düzenlenen suçlarda, özellikle uyuşturucu madde kullanıcılarının kendi kullanımları için üçüncü kişilerden madde temin etmelerini istemeleri (azmettirme) durumunda ortaya çıkan ceza sorumluluğunu ve bu konudaki Yargıtay içtihat çelişkisini analiz etmektedir.

**Temel Sorun ve İçtihat Çelişkisi:**

* TCK m. 188 ve m. 191, uyuşturucu maddelerle ilgili eylemleri, temel olarak **kullanım amacı** kriterine göre ayırarak farklı suç tipleri altında düzenlemiştir. Kullanım amacıyla satın alma/kabul etme m. 191'de daha hafif cezalandırılırken, ticaret/temin m. 188'de çok daha ağır bir ceza öngörmektedir.
* "İnfaz kurumuna/tutukevine sipariş olayları" gibi durumlarda, kullanıcıların kendi kullanımları için dışarıdaki bir kişiyi uyuşturucu teminine **azmettirmesi** eyleminin hangi suçu oluşturduğu konusunda Yargıtay daireleri arasında çelişki bulunmaktadır:
* **Yargıtay 10. ve 9. Ceza Daireleri:** Kullanım amacıyla hareket eden azmettiren kullanıcının eylemini TCK m. 191'deki suçu oluşturduğunu, maddeyi getiren (temin eden) failin ise m. 188/3'ten sorumlu olduğunu kabul etmektedir. Gerekçe, azmettirenin amacının "kullanmak" olmasıdır.
* **Yargıtay 20. Ceza Dairesi:** Azmettiren kullanıcının, azmettirdiği suç olan m. 188/3 (uyuşturucu madde ticareti yapma) suçundan, TCK m. 38/1 yollamasıyla sorumlu tutulması gerektiğine karar vermektedir. Bu yaklaşım, azmettirenin özel amacını dikkate almamaktadır.
* Yazarlar, 5 yılı aşkın süredir devam eden bu içtihat çelişkisinin, **adil yargılanma hakkını** ve **suçta ve cezada kanunilik ilkesini** (özellikle "hukuki belirsizliği artırma yasağı" bağlamında) ihlal ettiğini belirtmektedirler.

**Çözüm Önerisi (Zorunlu İştirak Kavramsallaştırması):**

* Yazarlar, Yargıtay 20. CD'nin, azmettiren kullanıcının m. 188'den sorumlu tutulması yönündeki, bağlılık kuralına dayanan yaklaşımının hatalı olduğunu savunmaktadır. Bu yaklaşımın, zorunlu iştirak yapısını göz ardı ettiğini ve orantısız bir cezalandırmaya yol açtığını öne sürmektedir.
* Sorunun isabetli çözümünün, Türk ceza hukukunda yeterince temalaştırılmayan **"zorunlu iştirak"** (notwendige Teilnahme) kavramıyla açıklanması gerektiğini belirtirler.
* TCK m. 188 ve 191'deki suçların (satma-satın alma, başkalarına verme-kabul etme) **karşılıklı zorunlu iştirak** öngördüğüne dikkat çekilir. Kanun koyucu, karşılaşma suçlarında iki tarafın davranışlarını da özel olarak tipleştirerek (m. 188 ve m. 191), normalde şeriklik eylemi sayılabilecek katkıları bağımsız fail eylemine dönüştürmüştür.
* Zorunlu iştirak suçları, "zorunlu asgari katkı" ve "suç tipinin öznel koruma alanı" kriterleri üzerinden değerlendirilmelidir. TCK m. 188 ve 191'de farklı suç tipleriyle cezalandırmanın tercih edilmesi, eylemler arasındaki bağlılık ilişkisini ortadan kaldıran ve suç tipleri arasında **dışlayıcı bir etki** meydana getiren özel bir zorunlu iştirak yapısı oluşturmaktadır.

**Sonuç:** Çalışma, uyuşturucu madde kullanıcılarının azmettirme davranışından kaynaklanan ceza sorumluluğunun doğru tespiti için, TCK m. 188 ve m. 191'deki özel zorunlu iştirak yapısının dikkate alınması gerektiğini savunmaktadır. Bu, kullanıcıların, kendi kullanım amaçlarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerden (m. 191 kapsamında) dolayı, diğer tarafın daha ağır suçu olan uyuşturucu madde ticaretine (m. 188 kapsamında) iştirakten sorumlu tutulmasının önüne geçecektir.