Suçun Hukuki Konusu - Nevzat Toroslu (2 Cilt)
1. Cilt:
* **I. Metot Meselesi:**
* **A. Genel Olarak:** İlmî araştırmanın amacının gerçeğe ulaşmak olduğu belirtilerek metodun önemi vurgulanır. Metot, bilgiye ulaşmak için bağlı kalınacak kuralların bütünüdür. Tabiat âlemi ile kültür âleminin farklılıkları nedeniyle farklı ilmî metotlar ortaya çıkar ve her bilim dalı, konusunun özelliklerine göre değişen bir metoda sahiptir.
* **B. Hukuk İlminin Mahiyeti:** Hukuk ilmi, sosyal bilimler grubuna dahil eski bir bilimdir. Belge, "ideal hukuk" yerine, örf ve kanun koyucunun iradesinde ortaya çıkan **müsbet hukuk ilmi** (dogmatik hukuk ilmi) üzerinde durmaktadır. Hukuk dogmatiği tarafından elde edilen bilginin felsefî değil, ampirik olduğu, hukukun "olması lazım gelen"i tespit etmeye çalıştığı belirtilir. Dogmatik hukuk ilminin konusunun müsbet hukuk normları olduğu ve bu normların normatif bir ilmin konusunu teşkil ettiği ifade edilir.
* **C. Ceza Hukukunda Metot:** Ceza hukukunun ilmî şekilde tetkikinde esas alınacak metodun **teknik hukuk metodu** olduğu tespit edilir. Bu metot, ceza hukukunu felsefî, politik, sosyolojik vb. teorilerin etkisinden kurtarıp, müsbet ceza normlarının organik bir inşası haline getirmeyi amaçlar. Teknik hukuk metodu, tümevarım ve tümdengelim gibi genel mantık metotlarından yararlanır. Bu metodun safhaları sırasıyla **şerh ve tefsir**, **hukukî müesseselerin inşaı (dogmatik safha)** ve **sistem safhası** olarak açıklanır. Ceza hukukunun diğer hukuk kollarına göre daha az gelişmiş olduğu ve bu durumun, diğer hukuk kollarının temel bilgisini gerektirmesinden kaynaklandığı belirtilir.
* **D. Yeni Metodolojik Eğilimler ve Teknik Hukuk Metodunun Tenkidi:** Teknik hukuk metodunun ceza hukuku çalışmalarına uzun süre hakim olduğu, ancak son otuz yıldır tenkitlere maruz kaldığı ifade edilir. Özellikle **realist doktrin (indirizzo teleologico)**, şeklî mantık kaidelerine dayanan mantıkî-sistematik metodun yetersizliğini ileri sürerek, normun gayesinin ve kanunun tanzim ettiği sosyal olayların/münasebetlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini savunur. Belge, bu tenkitlerin, metodun bozulmuş şekli için geçerli olduğunu ve Rocco'nun teknik hukuk metodunun, hukuk normuna ait bilgiye, bu normun hükmü altında bulunan insanlara ve fenomenlere ait bilginin de eşlik etmesi gerektiğini savunduğunu belirterek, metodun prensiplerinin doğru anlaşılması gerektiğini vurgular.
* **II. Hususî Kısımla İlgili Meseleler:**
* **A. Hususî Kısım ve Önemi:** Türk Ceza Kanunu'nun (eski metin) üç kitaptan oluştuğu, İkinci ve Üçüncü kitapların münferit suçları (hususî kısım) tanzim ettiği belirtilir. Hususî kısım, ceza tehdidi ile yasaklanan fiillerin tablosunu ortaya koyar ve "kanunsuz suç ve ceza olmaz" prensibi gereği suçların tek tek gösterilmesi zaruridir. Hususî kısım, ceza hukukunun çok önemli bir bölümü olup, umumî kısma hayat ve muhteva kazandırır.
* **B. Umumî Kısım-Hususî Kısım İlişkisi:** Bu ayrımın basit bir tefsir faaliyeti olmadığı, suçun hukukî, ahlâkî, psikolojik vb. yönlerini içeren bir faaliyet olduğu ifade edilir. Saf mantık yönünden, hususî kısımda yer alan normların, umumî kısımdaki normların ön şartını teşkil ettiği belirtilir.
* **C. Hususî Kısmın İncelenmesi Usulü:** Ceza hukukçularının çalışmalarını uzun süre umumî kısma yöneltmelerinin, hususî kısmın ihmal edilmesine sebep olduğu ve bunun metodolojik etkileri olduğu belirtilir. Bu ihmalin aşırı soyutlama eğilimini teşvik ettiği ve suçun bir bütün olduğu gerçeğini gözden kaçırdığı vurgulanır. Hususî kısma ait çalışmaların halen şerh mahiyetinde olduğu ve sistematik monografilerin az olduğu belirtilerek, Türk ceza hukuku alanındaki durumun daha vahim olduğu (1962 yılına kadar bütün olarak tetkik eden bir eserin olmaması) ifade edilir.
2. Cilt
**Genel Özet:**
Ceza hukuku biliminin esasını müsbet hukuk ve ceza normları teşkil eder. Ceza hukukunda suçlunun faaliyetinin yöneldiği hukuki varlık esas alınır. Ceza hukukunun objektif veya sübjektif mahiyeti problemi metodolojik ve felsefi bir değer taşırken, suçun hukuki konusu problemi teknik bir karakter taşır. Saf anlamda objektif ceza hukuku, belirli maddi veya gayrimaddi varlıkların korunması için konulan normlar bütünü olarak işlerken, saf anlamda sübjektif ceza hukuku bir emir olarak işler. Modern hukuk sistemleri genellikle bu iki sistemi uzlaştıran karma bir sistem uygular.
**Hususi Kısmın Sistemleştirilmesinde Esas Alınan Prensipler ve Tarihsel Gelişim:**
* Hususi kısım, esas itibariyle **objektif bir kritere** (suçun yöneldiği hukuki varlık veya menfaat) göre tanzim edilmiştir. Kanun koyucu, maddî veya tabiatçı bünyeye sahip olsun veya olmasın belirli varlıkları esas almakta ve bunları hukuki konuyu ifade etmede kullanmaktadır.
* Suçun hukuki konusu, aynı zamanda suçların tasnifine esas olabilecek ve ceza hukukunu ampirizm tehlikesinden kurtaracak yegâne sistematik kriteri ifade eder.
* Tarihsel olarak, ilk yasalarda (XII Levha, Digesto) suçlar hususi hukuk müesseseleriyle birlikte ve usul hükümleriyle karışık halde bulunmaktaydı. Kanonik Ceza Hukuku ve İslâm Ceza Hukuku'nda da benzer durumlar görülmekle birlikte, suçlar yine bir ölçüde konularına göre tasnif edilmiştir.
* Ceza hukukunun gerçek anlamdaki kodifikasyonlarında, özellikle 1889 tarihli İtalyan Ceza Kanunu'nda ve bunun mehazını teşkil eden **Türk Ceza Kanunu**'nda, suçların tasnifi büyük ölçüde **suçun hukuki konusu kriterine** dayandırılmıştır.
* 1930 tarihli İtalyan Ceza Kanunu, suçları hukuki konu kriterine göre geniş kategorilere (bap, fasıl, kısım) ayırmıştır. Türk Ceza Kanunu da (İtalyan Ceza Kanunu sistemini esas alarak) cürümleri on gruba (bap) ayırmış, ancak sistematik yönden bazı eksiklikler gösterdiği belirtilmiştir. Kabahatler de (üçüncü kitap) hukuki konu kriterine göre tasnif edilmiştir.
**Bap ve Fasıl Başlıklarının Değeri ve Hukuki Konunun Tespiti:**
* Muhtelif bap ve fasıllara izafe edilen başlıklar, tefsir ve sistematik açıdan büyük bir değere sahiptir ve hukuki bir anlam taşımalıdır. Türk Hukukunda kenar notlarının kanun metninden sayılmaması yönünde bir tefsir kararı bulunsa da, bu başlıkların tefsir ve dogmatik açıdan önemli olduğu vurgulanmıştır.
* Suçların hukuki konu kriterine göre tasnifi, tanzimin teknik prensibi; başlıklar ve tariflerle belirtilmesi ise teknik vasıtasıdır.
* Hukuki konu, münferit suçların özel bir konusu olarak ele alınmalı ve bir suçu diğerinden ayırmaya hizmet etmelidir. Rocco'ya göre, hukuki varlık veya menfaatin tespiti, ceza kanununu bizzat kendi gayelerine göre yorumlamak anlamına gelir ve bu varlıklar, suçun kanunî tariflerinde yer alan "kurucu unsurlar"ından istihraç edilmelidir. Ancak, Pisapia, Rocco'nun bu görüşünü eleştirerek hukuki konunun suçun tamamına tetabuk ettirilmesini eleştirir.
* Hukuki varlık veya menfaatin tespiti için, özel hukuki konuyu teşkil eden varlığın normatif açıdan mütalaa edilmesi, yani muhtevasının a priori değil, bizzat yasama sisteminden istihraç edilmesi gerektiği belirtilir.
**Hukuki Konuyu Tespitin Önemi:**
Suçun özel hukuki konusunun tespiti, sadece tasnif için değil, aynı zamanda:
1. **Kanunun tefsiri (özellikle gaî tefsir)** açısından kesin bir kriterdir. Normun koruduğu hukuki varlık, kanunî tipin manasını anlamakta esas teşkil eder.
2. **Normların zahirî içtimaı** (özellikle özel suç - genel suç ayırımı) ve **esas suç - tamamlayıcı suç** ayırımında önemlidir.
3. **Müteselsil suç** yönünden, "kanunun aynı hükmü"nün tayini için esas alınır. Aynı hukuki varlık veya menfaatin müteaddit ihlalleri olması gerekir.
Sonuç olarak, hukuki konu, ceza hukukunun özel kısmının ilmî tasnifi ve münferit suçların özüne ilişkin tetkiki için en emin ve ilmî kriter olarak ortaya konulmaktadır.