YÜKSEKKAYA LAW OFFICE KÜTÜPHANE

Genel

Zindanda Çocuk - Abdurrahim Semavi

Kullanıcının görüntülemekte olduğu "Zindanda Çocuk - Abdurrahim Semavi.pdf" başlıklı dokümanın özeti aşağıdadır:

**Genel Bilgiler ve İçerik:**

* **Kitabın Adı:** Zindanda Çocuk (Diyarbakır Cezaevi)
* **Yazar:** Abdurrahim Semavi
* **İlk Baskı:** Eylül 2015
* **İthaf:** Dünya mazlumlarına ve Dünya mazlumlarının umudu olanlara.

**Önsöz (Adnan Gerger Tarafından):**

* Kitap, yazarın Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde çocuk yaşta yaşadığı vahşet dolu yılları anlatmaktadır.
* Gazeteci-yazar Adnan Gerger, 12 Eylül Askeri Darbesi'nin yarattığı korku ve Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkencelerin boyutuna dikkat çekiyor.
* Diyarbakır Askeri Cezaevi, Nazi kampı Auschwitz ile kıyaslanarak tarihe düşülen bir insanlık ayıbı ve ülkenin utanç yıllarının kanıtı olarak nitelendiriliyor.
* Cezaevi, The Times Gazetesi'ne göre 'Dünyanın En Kötü 10 Cezaevi' listesine girmiştir.
* Abdurrahim Semavi, bu işkencelere maruz kalan çocuklardan biridir. Gerger, anıları dinlerken yaşadığı derin üzüntüyü ve insanlığından utanma duygusunu ifade ediyor.

**Yazarın Anıları (Abdurrahim Semavi):**

* **Gözaltı Süreci:** Yazarın işkence serüveni Nusaybin tank taburunda başlamıştır. Soğukta, elleri kelepçeli, gözleri bağlıyken saatlerce bekletilmiş, üzerine su boca edilmiş ve tekmelenmiştir.
* **Çocukluk ve Sınır:** Çocukluğunu dam üstünde yıldızları seyrederek geçirdiğini, Nusaybin'deki evlerinin hemen yanındaki mayın tarlasına gözünü diktiğini anlatıyor. Sınırın, akrabaları ayırması gibi konular çocuk aklını meşgul etmiştir.
* **Okul ve Kimlik:** Tek kelime Türkçe bilmezken, okulda her gün "Türküm, Doğruyum, Çalışkanım" demeye zorlanmıştır. On altı çocuğun on beşincisi olarak okula gidebilen tek çocuk olmanın ayrıcalığını yaşamıştır.
* **Kaçakçılık:** Ortaokulu bitirdiğinde para kazanmak için kaçakçılığa (çay, sigara) başlamış, ilk işinde mayın tarlasından geçerken yakayı ele vermiştir. Hayatını sorgulayan ilk sorusu "Bu yaşantı bizim kaderimiz miydi?" olmuştur.
* **Gözaltı ve İşkence (Nusaybin):** Lise öğrencisiyken, 16 yaşında okuldan askerler tarafından gözaltına alınmıştır. İlk sorgu sırasında Kaymakam'dan tokat yemiştir. Nusaybin'de lağım kanalına (kafes dedikleri yer) atılmış, buz gibi suda sürüklenmiş, fiziksel ve manevi işkencelere maruz kalmıştır. Helikopterden atılma tehdidi gibi yöntemlerle korkutulmaya çalışılmıştır.
* **Mardin Tugayı (89 Gün):** Minibüsle Mardin Tugayı'na götürülmüş ve burada tam 89 gün kalmıştır. Gözaltında tutulduğu yer, tugayın ahırıydı. Yazar, bu dönemde insan dışkısı yedirme, çarmıha germe, tuzlu suda zıplatıp hayvanlara yalatma ve elektrik şoku gibi akıl almaz işkence metotlarıyla karşılaşmıştır. Ağa ve siyasi liderler dahil birçok kişinin orada işkence gördüğünü belirtiyor. Bir arı vızıltısını annesinin gönderdiği bal arısı olarak algılaması, ona güç veren anlardan biridir.
* **Diyarbakır Askeri Cezaevi (Gerçek Cehennem):** 89 gün Mardin'den sonra 21 gün Yedinci Kolordu'da bekletilmiş, ardından tutuklanarak Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'ne (Zindan) gönderilmiştir. Cezaevinin duvarları ve tavanları Türkçülüğe dair yazılar ve resimlerle doludur.
* **Filistinli Sami Yunus:** Gözaltı ve cezaevinde tanıştığı Filistinli Sami Yunus'a tercümanlık yapması nedeniyle işkencelerin doğal ortağı olmuştur. Kravatla hayalarından birbirlerine bağlanmışlardır. Sami Yunus, mahkemedeki direnişi ve Filistin davasına bağlılığıyla yazarın hafızasında yer etmiştir.
* **Direniş ve Psikoloji:** İşkence sırasında sadece hangi darbenin nereden geleceğini düşündüğünü, ancak sonrasında yaşama ve direnişe dair düşüncelere daldığını belirtir. Konuşmamanın ve direnmenin önemini vurgular. Konuşmak, vicdani acıların en büyüğüdür.
* **Tren Kaçırma Planı:** Cezaevinde tanıştığı A.A. isimli bir arkadaşının dışarı çıktıklarında tren kaçırma planları yaptığından bahseder.

Kitap, yazarın çocuk yaşta maruz kaldığı zulmü, baskıları, işkenceleri ve hayatta kalma mücadelesini aktarırken, dönemin toplumsal ve siyasi atmosferine de ışık tutmaktadır.