Bir kişinin; ister soruştruma aşamasında şüphelinin, ister yargılama aşamasında sanığın, tutuklanması yönünde bir karar verilir ise, verilen bu karara karşı itiraz edilebilir.

Tutuklama kararını sadece mahkemeler verebilir. Savcılık makamları şüpheliyi gözaltına alabilir, tutuklama kararı veremez.

Tutuklama kararı, ancak ve ancak CMK md. 100 ve 101. maddelerinde belirtilen nedenlerle verilebilir. Ancak bu nedenlerden bir veya bir kaçına dayanılsa da mutlaka dosya içerisnde bulunan somut olgu niteliğindeki delillere dayalı olarak oluşturulacak bir gerekçe ile tutuklama kararı gerekçelendirilebilir.

İşte, verilen tutuklama kararının doğru olmadığı düşünülüyorsa VE/VEYA CMK md. 100 ve 101. maddelere dayanmayan, gerekçede somut olgulara dayalı deliller gösterilmemiş bir tutuklama kararı verilmiş ise, verilen bu karara itiraz edilmesi gerekmektedir.

Tutuklama kararına karşı itiraz süresi, CMK md. 268/1 f. gereği 2 haftadır. Tutuklama kararı verildikten sonra 2 hafta içerisinde, tutuklama kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile tutuklamaya itiraz edilebilir.

Tutuklama kararına karşı itiraz dilekçesi çok önemlidir. Öncelikle, tutuklamaya konu dava dosyası çok iyi incelenmeli, tutuklama kararının doğru olmadığı düşünülüyorsa, neden doğru olmadığı dosyadaki delillerle ve/veya varsa dosyaya eklenecek yeni deliller ile itiraz dilekçesinde bu konular kısa ve öz şekilde belirtilmelidir. Aynı şekilde, eğer tutuklama kararı gerekçesi, CMK md. 100 ve 101'deki özellikleri taşımıyorsa, Anayasa ve yasalardaki gerekçe düzenlemelerine aykırı bir kararsa, Yargıtay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin ve uluslararası mahkemelerin “tutuklama” ile ilgili içtihatlarına aykırı ise, bu kaynaklara atıfta bulunularak dilekçe düzenlenmelidir.