Çok sık sorulan sorulardan biri olan "eşin kumar oynaması boşanma sebebi mi" sorusuna, içtihat ve kanun hükümlerine değinmeden, okuyucuyu karar ve kanun maddesi ayrıntısına boğmadan, kısaca cevap vermeyi uygun görüyoruz.

Kumar; ortaya para sürülmek suretiyle oynanan talih oyunudur. Kumar tabiri, geleneksel kumar kavramına dahil olan kağıt oyunları, okey, tombala, rulet yanında günümüzde "talih oyunu" kavramı ile yumuşatılmaya çalışılsa da toto, loto, iddaa, slot gibi oyunları da kapsamaktadır. Önceden kumarhane ve kahvehane gibi mekanlarda oynanan kumar oyunları, şu an sanal kumar/sanal casino adı altında cep telefonlarıyla dahi rahatça oynanabilir hale gelmiştir.

Kumar alışkanlığı, aile ekonomisini kötü etkilediği bilinen ve kabul edilmiş bir gerçekliktir. Her ne kadar kazanılma ihtimali bulunulsa hatta çoğu zaman kazanıldığı iddia edilse de (!) kumar, sadece ekonomik değil aynı zamanda zaman kaybı bakımından da bir kayıptır. 

Birey, kumar oynama fiiliyle hem parasal anlamda aile ekonomisine zarar vermekte hem de kumara ayırdığı vakit nedeniyle ailesi ile geçireceği zamanı kumara aktarmakta, bu da eşe ve çocuklara olan ilgiyi azaltmaktadır. 

Kumar alışkanlığının, başka bir çok kötü alışkanlığı, rahatsızlığı ve hatta suçu beraberinde getirdiği de bilinen bir gerçektir. Kumarda kaybeden kişinin üzgün ve sinirli olması nedeniyle bu kötü ruh halini ailesine yansıttığı, eşe ve müşterek çocuğa karşı hakaret, yaralama, eziyet gibi fiiller işlediği, binlerce örnekle sabittir. Kumar oynamak için para kazanması gereken bireyin, bu parayı bulmak için bir çok suça bulaştığı da inkar edilemezdir. Aile hukuku bakımından, ailenin geçimi için ayrılan paranın alınması, eşe ait olan ziynet eşyalarının satılması, aile birikimi olarak ayrılan paranın yahut para değeri olan varlıkların tüketilmesi gibi fiillere kumar alışkanlığının sebebiyet verdiğine de şahit olunmaktadır. 

Bu kadar olumsuz etkisi sayılan kumar oynama alışkanlığının, bir boşanma sebebi olduğu sabittir. 

Bazı görüş sahipleri, eşlerden birinin sadece kumar oynamasının ve bu kumar oynama fiilinin kötü bir fiile sebebiyet vermemesinin boşanma nedeni olmadığı, aile ekonomisine ve aile fertlerine olumsuz bir etkisi yok ise bunun boşanma sebebi sayılamayacağını ileri sürmüşlerdir. Fakat bu görüşe katılmamız mümkün değildir. Çünkü kumar alışkanlığının boşanma sebebi olabilmesi için mutlaka bir başka soruna sebebiyet verip vermediğine bakmak ya da başka kusurlara sebebiyet vermesini beklemek, diğer eş için katlanılması zorunlu olmayan bir yüktür. 

Kaldı ki, kumar alışkanlığının boşanma sebebi olabilmesi için, herhangi bir olumsuz duruma sebebiyet vermesinden öte, diğer eşin bu alışkanlığa karşı tavrı da önemlidir. Örneğin, her iki eşin de kumar alışkanlığının bulunması hatta birlikte/ortaklaşa oynamaları durumunda, kumara bağlı başka bir kusura sebebiyet verilmemesi durumunda, kumar alışkanlığı boşanma sebebi olarak kabul edilemeyecektir. Yahut, evlenirken kumarhane işlettiğini bilen ya da kumar alışkanlığını kabul ederek evlenen eşin, salt kumar alışkanlığı nedeniyle boşanma davası haklı görülmeyebilir.

Fakat uygulamada daha çok, kumar alışkanlığına bağlı başka sorunların baş göstermesi durumu söz konusudur.

Bu nedenle kesin ve net olarak söylenebilir ki, kumar alışkanlığı ve kumar alışkanlığına bağlı olarak oluşan/gelişen olumsuz durumların; aile birlikteliğini zedelediği, diğer eş için evliliğin dayanılmaz hale gelmesine neden olduğu, kumar alışkanlığı ile her türlü ekonomik, sosyal ve duygusal yıpranmanın varlığı söz konusu ise, bu hususların ispat edilmesi koşuluyla, haklı bir boşanma sebebi olması kaçınılmazdır.