Yüksekkaya Law Office Sorulara Kısa Cevaplar

Evlilik Nedir?

Evlilik; aralarında evlenmelerine hukuki engel bulunmayan iki karşı cinsin, kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak yapılan bir sözleşmedir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Aynı Cinsiyette İki Kişi Evlenebilir Mi?

Türkiye'de aynı cinsiyette iki kişinin evlenmesi hukuken mümkün değildir.

Evliliğin İptali Mümkün Mü?

Evet mümkün. Evlilik kurulurken yahut da evlilik kurulduktan sonra ortaya çıkan yahut öğrenilen nedenlerle evliliğin iptali mümkündür. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Evliliğin İptali Davası Nedir?

Evliliğin iptali davası, bir evliliğin TMK md. 145 vd. maddelerinde yer alan nedenlerle açılan ve sonucunda evliliğin iptali talep edilen davadır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLA

Evliliğin İptali ile Boşanma Aynı Şey Mi?

Hayır değil. Evliliğin iptali ile evlilik baştan yahut belli bir zamandan sonra geçersiz sayılmaktadır. Boşanma da ise evlilik geçersiz sayılmamakta, geçerli bir evlilik sonlandırılmaktadır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Eşim Ölünce Boşanmış Olur Muyuz?

Hayır, eşlerden biri ölünce evlilik akdi son bulur ve miras hukukuna dayalı hükümler geçerli hale gelir. Boşanma sonucunda ise miras hukuku değil, boşanma ile ilgili hükümler uygulanır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Eşimin Nerede Olduğunu Bilmiyorum, Nasıl Boşanma Davası Açacağım?

E-Devlet üzerinden nüfus kayıt örneği sorguladığınızda, eşinizin TC Kimlik Numarasını bulabilirsiniz. Dava dilekçesine TC Kimlik Numarasını yazın ve eşinizin bildiğiniz son adresini dilekçeye yazın. Eğer son adreste tebligat yapılamaz ise TC Kimlik Numarası üzerinden yasal ikametgah adresi tespit edilerek mahkemece tebligat yapılabilecektir.

Eşim Cezaevinde, Boşanma Davası Açabilir Miyim?

Evet açılabilir. Eşin cezaevinde olma nedenine göre (tutuklu-hükümlü) farklı usullere tabidir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Eşim Hakkında Kısıtlama Kararı Var, Boşanma Davası Açabilir Miyim?

Kısıtlama kararı bulunan eşe karşı boşanma davası açılabilir. Ancak kısıtlama kararına bağlı olarak kısıtlı eşe atanan vasiye karşı dava açılmalı, dava dilekçesinde dava açılan eşin kısıtlı olduğu belirtilmeli, vasisisin bilgileri verilmelidir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Kaç Tür Boşanma Davası Vardır?

2 tür boşanma davası vardır. Anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası. Teknik olarak her ikisi de boşanma davasıdır. Ancak yargılama usulü bakımından ikisi birbirinden farklı kurallara ve koşullara tabi olmasından dolayı ikiye ayılmıştır.

Evlendikten Ne Kadar Süre Sonra Boşanma Davası Açabilirim?

Çekişmeli boşanma davası açmak için evliliğin üzerinden belli bir süre geçmesine gerek yoktur. Evlilik töreni yapılarak geçerli evlilik şartları oluştuğu andan itibaren her an çekişmeli boşanma davası açılabilir. Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için, evliliğin üzerinden en az bir yıl geçmesi gerekmektedir. Süre, nikah tarihinden itibaren başlar.

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma davası; geçerli olarak kurulduğu yönünde herhangi bir itiraz bulunmayan evliliğin, taraflardan birinin yahut da ikisinin birden isteği üzerine, yetkili ve görevli mahkeme tarafından sona erdirilmesi için açılan davadır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Anlaşmalı Boşanma Nedir?

Anlaşmalı boşanma davası, geçerli bir evliliğe sahip tarafların, evliliklerinin üzerinden bir yıl geçmiş olması koşuluna uyarak, birlikte görevli ve yetkili mahkemeye başvurarak boşanma istemlerini dile getirmeleri üzerine görülen davalardır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Anlaşmalı Boşanmak İçin Avukat Şart Mı?

Anlaşmalı boşanma davası açmak için avukat tayin etme zorunluluğu yoktur. Ancak, anlaşmalı boşanma her ne kadar çok kolay gibi görülse de bir çok teknik konu içerisinde barındırdığı için bir avukat tayin etmeniz sizin yararınıza olacaktır.

Anlaşalı Boşanma Davası Açmak İçin Ne Kadar Masraf Çıkar?

Anlaşmalı boşanma davası açmak için, harç ve masraflar (posta vs. masrafları) yatırılması zorunludur. Anlaşmalı boşanma davası açmak için yatırılması gereken miktar her yıl değişmekte olup, bu konuda Adalet Bakanlığı’nın veya baroların sitelerinde güncel miktarı öğrenebilirsiniz.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Avukatlık Ücreti Ne Kadar?

Anlaşmalı boşanma davası için tayin edeceğiniz avukatlık ücreti, tamamen sizin ve avukatınız arasında belirlenmektedir. Ancak her ile göre bu ücret değişebilmektedir. Ortalama bir avukatlık ücreti tespit edebilmek için, bulunduğunuz ildeki baronun her yıl güncel olarak yayınladığı web sitesinde yayınladığı “Tavsiye Niteliğindeki Avukatlık Ücret Tarifesi”ni incelemeniz yeterlidir.

Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?

Çekişmeli boşanma davası, boşanma konusunda anlaşamayan taraflardan birinin, diğer eşin kusurlu veya daha çok kusurlu olduğundan bahisle evliliğin sona erdirilmesi talepli davadır.

Çekişmeli Boşanma Davası Açmak İçin Ne Kadar Masraf Yatırmak Gerekir?

Çekişmeli boşanma davası açmak için, harç ve masraflar (posta vs. masrafları) yatırılması zorunludur. Çekişmeli boşanma davası açmak için yatırılması gereken miktar her yıl değişmekte olup, bu konuda Adalet Bakanlığı’nın veya baroların sitelerinde güncel miktarı öğrenebilirsiniz.

Çekişmeli Boşanma Davası Açmak İçin Avukat Zorunlu Mu?

Çekişmeli boşanma davası açmak için avukat tayin etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak çekişmeli boşanma davası, çekişmeli boşanma davası dilekçesi yazmakla bitmemektedir. Hatta çekişmeli boşanma davası dilekçesinin dava açısından büyük öneme sahip olduğunu, tüm davanın bu dilekçe ile seyrinin belirleneceği göz önüne alınır ise, kişisel veya “arzuhalci” olarak belirtilen kişiler tarafından amatörce yazılması, ileride çok büyük sorunlar ortaya çıkaracağı ve hatta hak mahrumiyetine uğrayabilme ihtimalinizin yüksek olduğunu belirtmek isteriz.

Çekişmeli Boşanma Davası Avukatlık Ücreti Ne Kadar?

Çekişmeli boşanma davası için tayin edeceğiniz avukatlık ücreti, tamamen sizin ve avukatınız arasında belirlenmektedir. Ancak her ile göre bu ücret değişebilmektedir. Ortalama bir avukatlık ücreti tespit edebilmek için, bulunduğunuz ildeki baronun her yıl güncel olarak yayınladığı web sitesinde yayınladığı “Tavsiye Niteliğindeki Avukatlık Ücret Tarifesi”ni incelemeniz yeterlidir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Anlaşmalı boşanma davası açmak için gerekli evraklar, dava dilekçesi ve boşanma protokolüdür. Her iki evrakı hazırladıktan sonra, ekine kimlik fotokopilerinizi ekleyerek EŞİNİZ ile birlikte yetkili ve görevli mahkemeye başvurarak açabilirsiniz. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Anlaşmalı Boşanma Davasına Katılmak Zorunlu Mudur?

Anlaşmalı boşanma davalarında mahkemeler, uygulamada 1 kez duruşma yapmaktadırlar. Yapılan bu duruşmada, taraflar hazır olmalı ve her iki tarafta sunulan protokolü onaylamalı, hakimin de protokolü hukuka uygun görmesi ve tarafların baskı altında beyanda BULUNMADIKLARINI tespit ederek karar vermesi gerekmektedir. Bundan dolayı, anlaşmalı boşanma davasının tespit edilecek duruşma tarihinde, duruşma salonunda tarafların hazır olması gerektiğinden, davaya katılmak zorunludur.

Boşanma Protokolü Nedir?

Boşanma protokolü; anlaşmalı boşanma davasında mahkemeye sunulan, evlilik ile ilgili tüm konularda tarafların anlaştıklarını gösteren ve taraflarca imzalanarak mahkemeye sunulan protokoldür. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Anlaşmalı Boşanma Davasından İstinaf Aşamasında Vazgeçilebilir Mi?

Davayı açan taraf, dava kesinleşinceye kadar her aşamada davadan vazgeçebilir. Bu sürece istinaf aşaması da dahildir. Davalı tarafın "davadan vazgeçme" gibi bir durum olamaz çünkü dava "davacının davası"dır. Davalı bu davada pasif suje olarak yer almaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü İmzalandıktan Sonra Mahkemede Davadan Vazgeçilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra, gerek duruşma tarihine kadar verilecek bir dilekçe ile gerekse de duruşma sırasında hakim söz verdiğinde anlaşmalı boşanmaktan vazgeçildiği beyan edebilir. Bu durumda dava, dava açan taraf talep eder ise çekişmeli boşanma davasına dönüşebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davası İstinaf Edilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davası istinaf edilebilir. Ancak uygulamada çoğunlukla istinaf edilmeden kesinleştirilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçilirse Ne Olur?

Davayı açan taraf, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçer ise dava açılmamış sayılır. Davalı tarafın açtığı bir dava bulunmadığı için davadan vazgeçme gibi bir durum söz konusu olamaz. Uygulamada, tarafların mahkemeye sunduğu boşanma protokolündeki bazı hükümlerde sorun çıkabiliyor veya hakim bazı hükümleri değiştirebiliyor. Bu gibi durumlarda arada "çekişme" çıkmaktadır. İşte tam bu noktada anlaşmalı boşanma davası açan taraf "davadan vazgeçme" değil "davayı çekişmeli boşanma davasına dönüştürme" talebini dile getirerek davanın çekişmeli olarak devam etmesini sağlayabilir. Burada bir vazgeçme değil anlaşmalı boşanma davasını çekişmeli boşanma davasına dönüştürme söz konusudur.

Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçersem Tekrar Dava Açabilir Miyim?

Anlaşmalı boşanma davasından vazgeçtikten sonra, eşinizle boşanma konusunda anlaşmaya varır iseniz, tekrar dava açabilirsiniz.

Boşandıktan Sonra Kimliğimi Nasıl Değiştiririm?

Boşanma davası kesinleştikten sonra, mahkeme gerekli yazışmaları yaparak boşanan taraflarla ilgili olan tüm makamlara boşanma kararını gönderir. E-devletinizde boşanma işlemlerinin işlendiğini gördüğünüzde (özellikle nüfus kayıt örneğinizde bu durumu görebilirsiniz) en yakın nüfus müdürlüğüne giderek kimlik değişikliği yapabilirsiniz.

Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açlıır?

Çekişmeli boşanma davası; boşanma sebeplerinin belirtildiği, ileri sürülen iddialara ilişkin delillerin belirtildiği bir dilekçe ile açılır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Boşanma Davasını Nereye ve Hangi Mahkemeye Açacağım?

Gerek anlaşmalı gerekse de çekişmeli boşanma davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Eğer bulunulan yerde ayrı bir Aile Mahkemesi yok ise “Aile Mahkemesi” sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılacaktır. Yetkili mahkeme, eşlerin en son birlikte en az 6 ay oturdukları yer mahkemesi ya da taraflar ortak konutu terk etmiş ise bulunduğu yer mahkemesidir. Yani, taraflar en son birlikte en az 6 ay İstanbul’da oturmuş olup da boşanma davası öncesi ortak konuttan ayrılan eş, Ankara’ya gitmiş ise, boşanma davasını ister İstanbul’da isterse de Ankara’da davayı açabilir. Burada önemli olan, ortak konuttan ayrılan tarafın yeni gittiği yere yerleşim yeri kaydının yaptırmasıdır. Her ne kadar bu zorunlu değilse de ileride bu konuya ilişkin itirazlarda sorun yaşanabilmesi mümkündür.

Boşanma Davalarında Tensip Zaptı Ne Anlama Geliyor?

Tensip zaptı (veya tensip tutanağı); gerek anlaşmalı gerekse de çekişmeli boşanma davası açıldığında, mahkemece dava dilekçesinin kanuni şartları taşıyıp taşımadığının tespit edildiği, davanın ne davası olduğunun belirtildiği, yargılamanın hangi usule (yazılı, sözlü vs.) tabi olduğunun açıklandığı, dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği, karşı tarafın ve davacı tarafın bu aşamadan sonra ne kadar süre içerisinde ne yapması gerektiğini açıkça belirten ve diğer bir çok konuda açıklayıcı bilgiler bulunan bir tutanaktır. Tensip tutanağı ile davanın esas numarası da belirlenir. Tensip tutanağı çok önemlidir. Belirtilen sürelere riayet edilmez ise, hak kayıpları söz konusu olabilir. Tensip tutanağının çok dikkatli bir şekilde okunması ve anlaşılması gerekmektedir. Bununla birlikte eğer dava dilekçesinde bir eksiklik var ise, tensip tutanağı ile bu eksiklerin giderilmesi için davacı tarafa süre verilir.

Boşanma Davalarında Karşı Dava Nedir?

Boşanma davalarında karşı dava, açılan bir boşanma davasına karşı açılan davadır. Eşlerden birisi bir dava açtığında, boşanmak istediğini ve gerekçelerini dile getirerek mahkemeden boşanma kararı verilmesini ister. Bu ana davadır. Açılan bu boşanma davasına karşı diğer eş karşı dava açarak, kendisinin de boşanmak istediğini ancak boşanmaya neden olan tarafın karşı taraf olduğunu, bu konudaki gerekçesini, delillerini çekişmeli boşanma davası dilekçesi ile dile getirir. Karşı dava, ana davanın açıldığı mahkemeye verilecek bir dilekçe ile ve karşı dava harcı ve masrafları yatırarak açılabilir. Karşı dava açıldığında, bir dava içerisinde 2 dava görülmeye başlanır. Hem ana dava hem de karşı dava bir arada görülerek usul ekonomisine bağlı olarak hâkimin daha adil karar verilmesi sağlanır.

Çekişmeli Boşanma Davasında Bir Boşanma Nedeni Belirtmek Şart Mı?

Çekişmeli boşanma davası, karşı tarafın boşanmada kusurlu ya da daha ağır kusurlu olduğunu ispat etmeye dayalı davalardır. Bu nedenle, çekişmeli boşanma davasında, diğer eşten neden boşanmak istediğinizi ve bu nedenin/nedenlerin kanuna göre evliliğin son bulmasını öngören düzenlemelerden en az birine girdiğini ispat etmeniz ve mahkemede de bu konuda bir kanaat oluşması gerekmektedir. Bir neden belirtmeden ya da belirttiğiniz nedeni ispatlayamadan açılan çekişmeli boşanma davanın reddedilmesi gerekmektedir.

Boşanma Davasında Kusur Ne Demek?

Çekişmeli boşanma davasında çok sık dile getirilen ve belki de davanın omurgası niteliğinde olan kusur, boşanmaya neden olan kusurdur. Boşanmak isteyen kişi, ancak karşı tarafın boşanmaya sebep olan kusurunu ispat ettiği ölçüde boşanma kararı alabilme şansı arttırabilir. Örneğin kanunda belirtilen zina, pek kötü muamele, haysiyetsiz hayat sürme gibi boşanma nedenleri “boşanma kararı verilmesine neden olabilecek” kusurlardandır. Bununla birlikte hakaret etmek, küfretmek, ortak konut sağlayamamak gibi “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” başlığı altında altlanabilecek birçok fiil boşanmaya neden olan kusurlar sayılabilir.

Boşanma Davası Açmak İçin Kusursuz Mu Olmam Gerekiyor?

Çekişmeli boşanma davası açmanız için kusursuz olmanıza gerek yoktur. Ancak mahkemenin boşanma kararı verebilmesi için evlilik birliğinin artık çekilemeyecek dereceye ulaşmasında ya kusursuz olduğunuzu ya da karşı tarafın kusurundan daha az kusura sahip olduğunuzu ispat etmeniz gerekir. Aksi takdirde dava açmış olsanız da mahkemeden boşanma kararı alamayabilirsiniz. Bu nedenle, çekişmeli boşanma davalarında dava açar iken bu hususun çok iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü kusurlu ya da daha ağır kusurlu tarafın açtığı boşanma davası mahkemece kabul edilmeyecek, reddedilecektir.

Boşanma Davasında Deliller Nelerdir? Neler Delil Olabilir?

Çekişmeli boşanma davalarında, karşı tarafın kusurunu veya daha ağır kusurlu olduğunu ispat etmek için, hukuka uygun tüm deliller mahkemede SÜRESİ İÇERİSİNDE ileri sürülebilir. Tüm davalarda olduğu gibi çekişmeli boşanma davalarında da hukuka uygun olmayan deliller, mahkemece karara esas alınamayacağı gibi, kişisel sorumluluğa da sebep olabilir. Şu ayrımı açıkça belirtmek gerekmektedir. Tüm davalarda olduğu gibi çekişmeli boşanma davalarında da her şey delil olarak mahkemeye sunulabilir. Siz mahkemeye bir delil sunarken, mahkeme “bu delil hukuka aykırı, bunu dosyaya koyamam” diyemez, sizin delil olarak sunduğunuz her ne ise bunu alır dosyaya ekler. Ancak, daha sonra karşı tarafın itirazı ile veya mahkemenin kendiliğinden yaptığı delil incelemesi neticesinde delilin hukuka aykırı olduğu tespit edilir ise, bu delil lehinize olmasından çok aleyhinize sonuç doğurabilir.

Edinilmiş Mallara Katılma Alacağı Nedir?

Kısaca anlatılacak olursa edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik birliği kurulduktan sonra evlilik birliği içerisinde alınan tüm taşınır veya taşınmaz (gayrimenkul) mallara eşlerin eşit olarak ortak olmasını ifade eder. Taraflardan hangisi almış olursa olsun, taraflardan hangisinin parasıyla alınmış olursa olsun, evlilik birliği içerisinde edinilen mallarda her iki tarafın da ayrı ayrı ½ hissesi vardır. Bu direkt olarak resmî kurumlara (tapuya ya da trafik sicile) yansımaz ama eğer bir boşanma olursa, her iki taraf da evlilik mallarını tasfiye eder iken, haklarını alırlar. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Boşanma Davalarında Maddi ve Manevi Tazminat Neye Göre Belirlenir?

Boşanma davası; kurulan aile birlikteliğinin sonlandırılması sonucu doğuran davalardır. Boşanma davası, sadece evliliği sonlandırmakla kalmaz, evlilik birliği ile bağlı olan diğer hususların da çözülmesini sağlar. Evlilik birliği içerisinde müşterek çocuğun velayeti her iki eşte iken, boşanma ile bu husus hakkında bir karar vermek, zorunludur. Eğer talep var ise, maddi-manevi tazminat konusunda da aynı şekilde bir karar verme zorunluluğu söz konusu olacaktır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Boşanma İle Ayrılık Arasındaki Farklar Nelerdir?

Boşanma, evliliği tüm unsurları ile birlikte ortadan kaldıran bir karar olmasına rağmen, ayrılık; tarafların arasında mevcut olan sorunlara rağmen evlilik birliğinin yeniden kurulması olasılığı üzerine verilen bir karardır ve ayrılık kararı ile “evlilik” devam eder, sona ermez. Ayrılık kararı verilen durumlarda, tarafların evlilik nedeniyle sahip oldukları sorumluluklar (sadakat yükümlülüğü, bağımsız konut oluşturma, çocukların bakımı, eşin ihtiyaçlarını karşılama gibi) devam eder. Bu anlamda, ayrılık ve boşanma kararları ve kavramları birbirinden tamamen farklı ve ayrı sonuçlar doğuran kavramlar ve kararlardır. Bu iki kavramı birbirine karıştırmamak gerekmektedir.

Boşanma Dava Dilekçesinde Neler Olmalıdır?

Bu husus TMK md. 119'da düzenlenmiştir.
Madde 119 - (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.”

Boşanma Davası Hangi Mahkemeye Açılır?

Davanın açılacağı mahkemenin adı, davanın görüleceği mahkemeyi belirtmektedir. Kural olarak “boşanma davası”na bakmakla görevli mahkeme “Aile Mahkemesi”dir.
Ancak bazı yerlerde, ayrı bir Aile Mahkemesi bulunmamasından dolayı Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde dava açılabilir ancak burada da “Aile Mahkemesi Sıfatıyla” diye belirtmek uygun olur.

Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme Nasıl Belirlenir?

Boşanma davası, her yerde değil, sadece belli yerlerdeki Aile Mahkemeleri'nde açılabilir.
Medeni Kanun md. 168 bu konuda düzenleme getirmektedir ve boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkemenin, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinin olduğu belirtilmektedir.
Örneğin; eşler en son 6 aydan fazla bir süre Ankara'da oturmuşlar, daha sonra eşlerden biri gidip İstanbul'a yerleşmiş ve diğeri de İzmir'e yerleşmiş ise; bu durumda Ankara, İstanbul ve İzmir Aile Mahkemeleri yetkilidir.

Boşanma Davasında Davacı Duruşmaya Gelmezse Ne Olur?

Davacı, duruşmaya gelmez ve kendisini de bir vekille temsil ettirmez ise davalı, davayı takip etmediğini ileri sürerek, açılan davanın müracaata bırakılmasını sağlayabilir ve böylece davacının başvurusuna kadar dava müracaatta kalır, belli bir süre içerisinde davacı gelip davayı yenilemez ise, dava açılmamış sayılarak, dosya kapatılır.

Boşanma Davasında Davalı Duruşmaya Gelmezse Ne Olur?

Davacı duruşmaya katılır ve davalı katılmaz ve kendini bir vekille temsil ettirmez ise, dava davalının yokluğunda görülmeye devam eder.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tanığa İhtiyaç Var Mı?

Hayır yok. Anlaşmalı boşanma davasında mahkeme, sadece davayı ve boşanma protokolünü hukuka uygunluk bakımından inceler ve tarafların baskı altında olup olmadıklarını denetler.

Cinsel İlişki Engeli Boşanma Nedeni Mi?

Cinsel ilişki kurulmasına fiziksel veya psikolojik bir engelin olduğu tarafların biri tarafından iddia edildiğinde, bu konuda sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir. Fiziksel ve/veya psikolojik engelin cinsel ilişkiye girilmesine engel oluşturup oluşturmadığı konusunda alınacak sağlık kurulu raporu, iddianın ispatı açısından önemli olduğu gibi, kamu düzeni açısından da evliliğin devamında toplum açısından bir fayda kalıp kalmadığı yönünden de değer taşımaktadır.

Cinsel İlişkiden Kaçınmak Boşanma Sebebi Mi?

Boşanma davasında cinsel ilişkiden kaçınma gibi bir iddia ortaya konulduğunda, bunun tespiti gereklidir. Bu durumda cinsel ilişkiye engel bir durumun olup olmadığı yönünde yine fizyolojik ve psikolojik anlamda sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir. Çünkü, cinsel ilişkiden kaçma iddiasının fizyolojik veya psikolojik bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmalıdır. Eğer bu yönde bir engel var ise, sonuca göre karar verilecektir.
Ancak cinsel ilişkiden kaçındığı ileri sürülen tarafın, cinsel ilişkiye girmesine engel fizyolojik ve/veya psikolojik bir neden bulunamamışsa, o zaman genel kurallara bağlı olarak bu hususun ispatı gerekmektedir. İddia eden taraf, karşı tarafın cinsel ilişkiden kaçındığını kabul edilebilir her türlü yasal delil ile ispatlayabilir. Örneğin, bu konuda yapılan bir tartışmaya tanık olan birinin tanıklığı, bu konuda alınan psikolojik destekte psikolog veya psikiyatrın raporu, bu konuda tarafların birbirlerine attıkları mesajlar ya da taraflardan birinin toplum içerisindeki konuşmalarının ispatı vs.

Uzun Süre Cinsel İlişkiye Girilememesi Boşanma Sebebi Mi?

Cinsel anlamda en sık karşılaşılan durumlardan biri de tarafların evlilik sonrasında uzun süre cinsel ilişkiye girememeleridir. Eğer bu konuda fizyolojik veya psikolojik bir engel var ise, zaten rapora göre karar verilecektir. Ancak cinsel ilişkiye girilmesinde bir engel tespiti yok ise ve bu husus sağlık kurulu raporu ile ispat edilmiş ise, o zaman “uzun süre cinsel ilişkiye girilmemesi” nedeniyle boşanmak isteyen tarafın davasının kabul edilmesi gerekmektedir. Zira Yargıtay, bu konudaki bir kararında “birlikte yaşanan uzun süre içinde cinsel ilişkinin başarılamamış olması karşısında eşlerde birbirine karşı haklı bir nefretin, en azından isteksizliğin doğacağı, ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan ve ondan sonra devam edip etmeyeceği şüpheli bulunan cinsel yakınlaşmayı beklemek” bu hususu boşanma sebebi yapan tarafı zorlamanın haksızlık olacağını belirtmiştir.(Y 2 HD. 2006/15367 E.-2007/3526 K.)

Terk Nedenine Dayalı Boşanma Davası Nedir?

Taraflardan birinin ortak konutu terk etmesi durumunda açılan boşanma davasına, terk nedenine dayalı boşanma davası denir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tik Tok Paylaşımları Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanılabilir Mi?

Hukuka uygun her türlü delil boşanma davalarında kullanılabilir. Tik Tok dahil tüm sosyal medya hesapları ve paylaşımları, hukuka uygun ele geçirilmiş olması kaydıyla, boşanma davalarında delil olarak kullanılmasında bir engel bulunmamaktadır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Boşanma Nedeni Olarak Zina Nasıl İspat Edilebilir?

Zina, her türlü delil ile ispatlanabilir. Ama zina doğası gereği tam olarak ispatlanması pek mümkün olmamasından dolayı, zina şüphesini ortaya çıkaran delillerin yoğunluğu ile yine zina ispat edilebilir.
Zina; video, resim gibi görsel araçlarla ispat edilebildiği gibi, sesli mesaj, yazılı mesaj gibi delillerle de ispat edilebilir. Aldatılan eşin bu kayıtları mahkemeye sunması mümkündür. Ancak elinde bu kayıtları bulunduran eş veya üçüncü bir kişi, bu kayıtları üçüncü kişilerle paylaşması, kişisel kayıtları hukuka aykırı olarak paylaşma fiilini oluşturur ve bu bir suçtur.

Eşine Şerefsiz Demek Boşanma Sebebi Mi?

Eşlerden birinin diğerine “şerefsiz” demesi, hiç tartışmasız boşanma sebebidir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Sen Erkek Değilsin Demek Boşanma Sebebi Mi?

“Sen erkek değilsin”, “sen erkek misin” “sen erkek olsaydın...” gibi cümleler kurmak, hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde boşanma nedenidir ve bu cümleleri kullanan eş açısından boşanmada kusur oluşturur. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Eşin Kumar Oynaması Boşanma Sebebi Mi?

Kumar gibi bir çok kötü sonuçların müsebbibi olan bir alışkanlığın, boşanma sebebi olmaması mümkün değildir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Evlilik Birliğinin Devamı İçin Diğer Eşe Barışma Teklifi Yapmak veya Eşle Görüşmek Affetmek Anlamına Gelir Mi?

Evlilik birliği içerisinde gerçekleşen ve boşanma sebebi olan bir olayın/durumun affedilmesi halinde, bu olay boşanma davasında kullanılamaz, kullanılsa dahi mahkemece kabul edilmez. Ancak boşanma süreci içerisinde eşlerden biri diğerine barışma teklifi yapması ya da eşle görüşmek istemesi, affetmek anlamına gelmez. Örnek bir karar için TIKLAYIN

Adli Sicil Kaydı ve Adli Sicil Arşiv Kaydı Silinir Mi?

Adli sicil kaydı ve adli sicil arşiv kaydı, belli şartlar içerisinde silinebilir. Ancak adli sicil arşiv kaydının silinmesi, adli sicil kaydının silinmesine göre daha ağır şartlara tabidir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Aile Konut Şerhi Nedir?

Aile konut şerhi, evli kişilerin ortak konutlarını korumaya yönelik bir çok avantajlar sağlayan bir şerhtir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Atatürk'ü Koruma Kanunu Diye Bir Kanun Var Mı?

Hayır, bu isimde bir kanun yoktur. "Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun" vardır ve bu kanun Atatürk'ün şahsını değil, Atatürk'ün şahsı üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı gerçekleştirilecek saldırıları önlemek amacıyla yürürlüğe konulmuştur. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Nedir?

Görevi yaptırmamak için direnme suçu; kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılmasıdır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

İşlenemez Suç Nedir?

İşlenemez suç; suçun kanuni tanımında yer alan suçun konusunun bulunmaması yahut aracın elverişsizliği nedeniyle, suç tipinin oluşmasın mümkün olmamasına, işlenemez suç denir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Meşru Savunma (Nefsi Müdafaa) Nedir?

Bir kişinin gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlediği fiillere meşru savunma denir ve meşru savunma kastıyla hareket eden kişiye ceza verilemez. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Organize Suçluluk Nedir?

Organize suçluluk; en az üç kişinin oluşturduğu, para kazanmak saikiyle hareket eden ve bu saik için her türlü ilişkiye girmekten kaçınmayan, ulusal ve uluslararası sınır bağlamında, iş yapmalarını sınırlayan belirleyici kriterleri olması gerekmeyen, kısmen legal görünümlü olsa da tüm suçları işlemeye açık bir zihniyete sahip, süreklilik arz eden, en serbestinden en disiplinli iki uç arasında aralarında muhakkak bir hiyerarşik bağ bulunan, kısmen uzmanlaşmış yahut profesyonel hareket edebilen, planlı, şiddete başvurmaktan çekinmeyebilecek bir yapılanmadır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Kasten Öldürme Suçu Nedir?

Kasten öldürme; tıbben yaşadığı kabul edilen bir insanın yaşam hakkının sona ermesini gerçekleştirmektir. İster bitkisel hayata girmiş ve makinaya bağlı bir şekilde yaşamını devam ettiren bir kişi olsun, ister anne karnına yeni düşmüş bir cenin, isterse de hiçbir sağlık problemi olmayan bir insan olsun, hepsi kasten öldürme suçunun konusu olabilir. Önemli olan, kişinin tıbben yaşıyor olmasıdır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Kasten Öldürme Suçuna Teşebbüs Ne Demektir?

Bir insanı öldürmek kastıyla hareket edip, failin tüm çabalarına rağmen bazı nedenlerle öldürülmek istenen insanın ölümünün gerçekleşmemesi halinde oluşan fiil durumun hukuki karşılığı, kasten öldürme suçuna teşebbüstür. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Suça Yardım Etme Nedir?

Suça yardım etme, suç işleme konusunda karar veren kişiye, işleyeceği suça ilişkin olarak maddi veya manevi anlamda, suçun işlenmesini kolaylaştırmak veya suçun işlenmesinden sonraki aşamada yardım etmeyi ifade eder. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Ceza Kanununun Amacı Nedir?

Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

İftira Suçu Nedir?

Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmek, iftira suçuna vücut verir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Yağma Suçu Nedir?

En basit anlamıyla yağma suçu, başkasına ait olan bir değeri (malı, parayı vs.) sahibini tehdit ederek yahut zor kullanmak gibi gayri yasal yollarla ele geçirmek sonucu oluşan suçtur. Burada önemli olan husus failin, zor kullanarak yahut tehdit gibi gayri yasal yollarla bir kişinin ekonomik anlamda aktifinde azalmaya (malını parasını alma gibi) veya pasifinde artışa (zorla senet imzalatarak borçlandırma gibi) sebebiyet vererek, kendi aktifinde bir artış veya pasifinde azalma sağlamasıdır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu Nedir?

Kanunen satışı ve kullanılması yasak yahut resmi sağlık kurumlardan izin almak suretiyle kullanılabilecek maddelerin satışı, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturur. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tefecilik Suçu Nedir?

Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para vermek, tefecilik suçuna vücut verir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Susma Hakkı Nedir?

Şüpheli veya sanık, kendisine sorulan (isim-soyisim gibi kişisel bilgileri hariç) hiçbir soruya cevap vermek zorunda değildir. Şüpheli veya sanık, kendisine sorulan sorulara karşı cevap vermeme hakkını kullanmasına, susma hakkı denir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Ceza Kanunlarını Bilmemek Mazeret Mi?

Bir kişi, yaptığı bir fiilin suç olduğunu bilmediğini ileri sürerek cezalandırılmaktan kurtulabilir mi? Hayır, kurtulamaz. Çünkü ceza kanunlarını bilmemek yani bir fiilin suç olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmamak, mazeret oluşturmaz. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Mahkemede ifade değiştirilirse ne olur?

Ceza yargılamasında yer alan taraflardan (sanık, tanık, katılan vs.) biri, daha önce verdiği ifadeden farklı bir ifade verir ise, ifadeleri arasında bir çelişki meydana gelir. Önceki ifadesinden farklı ifade veren kişi bunu haklı bir nedene dayandırabilir ise sorun yoktur. Aksi takdirde, tanık için yalancı tanıklık, müşteki/katılan için iftira gibi sorumluluklar doğabilir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Haksız Tahrik Nedir?

Tahrik, kelime anlamıyla “karşı tarafı harekete geçirmek, karşı tarafın tepki vermesini sağlayıcı bir fiilde bulunmak” şeklinde tanımlanabilir. Tahrik kavramında 2 karşı taraf vardır. Tahrik eden ve tahrik olunan veya tahrik olunması istenen. Tahrik eden, bir fiili ile karşı tarafı harekete geçirmiş ise, tahrik olan taraf da bu tahrik fiiline karşılık bir tepki/fiil ile karşılık verir. İşte haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında verilen tepki ile oluşan duruma, haksız tahrik denir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Ceza Yargılamasında Tensip Zaptı Nedir?

Cumhuriyet savcısı soruşturmayı tamamladıktan sonra, görevli ve yetkili mahkemeye kamu davasını açar. Kamu davası açılma istemiyle gelen dosyayı inceleyen ceza mahkemesi, iddianameyi kabul eder ise, dosyaya bir esas numarası verip, bir dizi karar (ilk celse tarihi, ilk celse tarihinin taraflara [sanık, müşteki, vekil, müdafi vs.] bildirilmesi, ilk celse tanık dinlenecekse tanıkların çağırılması, sanık tutuklu ise sanığın tutukluluk hali hakkında verilen karar gibi) ve işlemlerin yazılı olduğu bir zabıt düzenler. İşte bu zapta "Tensip Zaptı" denir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tensiple Tahliye Nedir?

Cumhuriyet savcısı, soruşturmayı tamamlayıp kamu davası açılması talebi mahkemeye başvurduğunda ceza mahkemesi, duruşma tarihinin verilmesi, tarafların ilk duruşmaya çağrılması gibi kararların alındığı tensip zaptını (TENSİP ZAPTI İLE İLGİLİ DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN) düzenlerken, tutuklu sanığın tutukluluk halini de inceler. İşte bu aşamada tutuklu sanığın tahliyesi yönünde mahkeme karar da verebilir. Eğer tensip zaptı düzenlenirken yapılan tutukluluk hali inceleme sürecinde mahkeme, sanığın tahliyesine karar verir ise, buna "Tensiple Tahliye" denir. TENSİPLE TAHLİYE HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Savcının Esas Hakkındaki Mütalaası Ne Demektir?

Ceza yargılamasında İddiamakamı (Cumhuriyet Savcısı) tarafından, toplanması gereken tüm delillerin toplandığına kanaat getirilmesi durumunda sunulan ve mahkemece karar verilmesi istenen hususları içinde barındıran talebe "Esas Hakkında Mütalaa" denir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Silahla Kasten Yaralama Suçunun Zamanaşımı Ne Kadardır?

Silahla kasten yaralama suçunun zamanaşımı, suç tarihinden itibaren (uzatılmış şekliyle) 12 YILDIR. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Aile Konut Şerhini Eşim Olmadan, Tek Başıma Tapuya Giderek Yaptırabilir Miyim?

Aile Konutu Şerhi'ni, eşlerden biri evin bağlı olduğu tapu dairesine giderek "aile konutu şerhi tesis etme talebinde" bulunarak, rahatlıkla işlettirebilirler. Diğer eşin rızasına gerek yoktur. Hatta, eşlerin ikisinin birden tapuya gitmesi zorunluluğu gibi bir zorunluluk da bulunmamaktadır.

Düzeltme ve Cevap Beyanım, Tekzip Metnim Yayınlanmaz İse Ne Yapabilirim?

Basın Kanunu'nun ''Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması'' başlıklı 18/3. maddesinde: ''Düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmaması veya 14 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartlara uyulmaksızın yayımlanması hallerinde hâkim ayrıca, masraflar yayın sahibi tarafından karşılanmak üzere, bu yazının iki internet haber sitesi ile tirajı yüzbinin üzerinde olan iki gazetede ilân şeklinde yayımlanmasına da karar verir.'' hükmü düzenlemektedir. Buna göre, eğer düzeltme ve cevap hakkınızın kullanılması engelleniyor ise, bu durumda bulunduğunuz yerdeki Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurmanız gerekmektedir. Sulh Ceza Mahkemesi, yukarıda belirtilen maddedeki gibi karar verecektir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

SEGBİS Kararına İtiraz Edilebilir Mi?

Ceza mahkemesi, sanığın SEGBİS ile ifadesini almaya karar verebilir ancak bu karara sanık tarafından itiraz edilebilir. Nitekim Yargıtay bir çok kararında, sanığın SEGBİS ile duruşmaya katılmaya zorlanamayacağını belirtmiştir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararı Nasıl Verilir?

Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimince, yargılama aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi yahut mahkemenin re'sen Cumhuriyet savcısından "tutuklamaya yönelik" görüşü alındıktan sonra davaya bakan mahkeme, sanık hakkında tutuklama kararı verebilir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Nedir?

Tutuklama, en kısa ve net tanımı ile, temel hak ve özgürlüklerin belki de en önemlisi olan “özgürlük” hakkının, hukuka uygun usul ve esasa dayalı olarak kısıtlanmasıdır. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

SEGBİS Nedir?

Segbis, bir kısaltmadır. “Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi” anlamına gelir. SEGBİS en basit tanımıyla; mahkemeler veya savcılıkların, cezaevinde bulunan veya duruşmanın yahut soruşturmanın görüldüğü adliyeden uzak bir yerde ikamet eden, çalışan şüpheli, sanık, tanık, müşteki-şikayetçi, katılan hatta bilirkişi gibi ifadesi veya beyanı alınması gereken kişilerin beyanlarını alabilmek için, teknolojinin gelişimiyle Adalet Bakanlığı tarafından oluşturulmuş bir bağlantı sistemidir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Sanık SEGBİS Yerine Bizzat Mahkemede İfade Vermek / Savunma Yapmak İsteyebilir Mi?

Evet, isteyebilir. Bu sanığın en doğal hakkıdır. Hatta eğer SEGBİS ile ifadesi alınmasına karar verilen sanık, SEGBİS'e çıkıp, bizzat mahkemeye katılarak savunmasını vermek istediğini beyan ederek, SEGBİS ile savunmasını vermekten de kaçınabilir. Çünkü ceza yargılamasında yüzyüzelik ilkesi vardır ve SEGBİS bunun bir istisnasıdır. Sanık, bu istisnanın kendisine uygulanmasını reddetme hakkına sahiptir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

SEGBİS İle Duruşmaya Katılan Sanık Tahliye Edilebilir Mi?

Evet edilebilir. Tahliye ile sanığın duruşmaya SEGBİS'le yahut bizzat duruşma salonunda hazır olarak katılması arasında bir bağlantı yoktur. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

SEGBİS İle Duruşmaya Katılan Sanık Tutuklanabilir Mi?

Evet tutuklanabilir. Zira duruşmaya SEGBİS ile katılmak ile duruşma salonunda bizzat hazır olmak arasında, tutuklama kararı verilebilme ihtimali arasında bir bağlantı yoktur. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararını Kim Verebilir?

Tutuklama kararını sadece ve sadece hakimler verebilir. Cumhuriyet Savcılarının tutuklama kararı verme yetkileri yoktur. Cumhuriyet Savcıları en fazla göz altına alarak şüpheliyi geçici olarak özgürlüğünden mahrum edebilir ve mahkemeden tutuklama talebinde bulunabilir. Soruşturma aşamasında Sulh Ceza Mahkemeleri, yargılama aşamasında ise yargılamaya bakan esas mahkeme tutuklama kararı verebilir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararına İtiraz Edilebilir Mi?

Tutuklama kararı, kesin bir karar değildir. Hatta en fazla her 30 günde bir gözden geçirilmesi gereken önemli bir karar tipidir ve başka hiçbir mahkeme kararı hakkında böyle devamlı denetim yapılması öngörülen karar türü yoktur. Bu nedenle, tutuklama kararına itiraz edilebileceği gibi, itiraz edilmese dahi en fazla her 30 günde bir tutuklama kararı tekrar tekrar incelenir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararına Karşı İtiraz Nereye Yapılır?

Tutuklama kararına karşı itiraz mercileri, soruşturma ve kovuşturma (yargılama) aşamasına göre değişir.
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının talebi ile Sulh Ceza Mahkemesi tutuklama kararı verildiği için, bu tutuklama kararına karşı aynı adliyedeki Asliye Ceza Mahkemesi’ne itiraz edilebilir. Bu itiraz, tutuklama kararı veren Sulh Ceza Mahkemesi’ne sunulur, Sulh Ceza Mahkemesi verdiği kararı tekrar inceler ve eğer bir değişiklik öngörmez ise itiraz hakkında karar vermek üzere dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderir.
Yargılama (kovuşturma) aşamasında, tutuklama kararını sanığın davasına bakan mahkeme tarafından verilebilir. Bu durumda, eğer tutuklama kararını veren mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi ise tutuklama kararına itiraz Ağır Ceza Mahkemesi’ne, eğer tutuklama kararı veren mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi ise, kararı veren Ağır Ceza Mahkemesi’nden numara olarak sonra gelen Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılır. Tek Ağır Ceza Mahkemesi bulunan yerlerde en yakın Ağır Ceza Mahkemesi’ne dosya gönderilerek tutuklama kararına karşı itiraz incelenir. Aynı şekilde örneğin 5 tane Ağır Ceza Mahkemesi olan bir yerde 5 Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tutuklama kararına karşı itiraz, 6 Ağır Ceza Mahkemesi olmadığından, en başa dönmek mantığıyla 1 Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılır.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Tutuklama kararına karşı itiraz dilekçesi, tutuklama kararının dayanağını oluşturan kanuni gerekçelerin geçerli olmadığı yönünde nedenler barındıracağı gibi tahliye veya adli kontrol talebi ile serbest bırakılmaya yönelik sanığa bağlı nedenler de ileri sürülerek kaleme alınır.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutukluluk Halinin Devamı Kararı Nedir?

Daha önce hakkında tutuklama kararı verilen şüpheli veya sanığın, tutuklu kalmasını gerektiren nedenlerin değişmediği veya daha da arttığı gerekçesi ile sanığın tutuklu kalmasını gerekli gören karardır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi gerek soruşturma aşamasında gerekse de yargılama aşamasında, tutuklu sanığın tutuk hali en geç 30 günde bir yapılmalıdır. Aynı şekilde yargılama aşamasında her celsede de ayrıca sanığın tutuk hali incelenerek karar verilir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutukluluk Halinin Devamı Kararına İtiraz Edilebilir Mi?

Tutukluluk halinin devamı yönündeki karara karşı itiraz mümkündür ve tutukluluk halinin devamı yönündeki kararlara karşı itiraz yolu, tutuklama kararına karşı itiraz yolu ile aynı prosedüre bağlıdır.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Duruşmadan Bağışık (Vareste) Tutulma Nedir?

Duruşmadan bağışık veya vareste tutulma, en basit anlamıyla duruşmayı takip etme zorunluluğu bulunmamayı ifade eder. Yani hakkında duruşmadan bağışık veya vareste tutulma kararı verilen sanığın duruşmaya (celselere) gelme, her celse hazır bulunma gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Tabi hakkında bağışık tutulma kararı olsa da sanık her celseye gelebilir, celseyi takip edebilir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Duruşmadan Bağışık (Vareste) Tutulma Kararının Şartları Nelerdir?

Duruşmadan bağışık veya vareste tutulma kararının verilebilmesinin tek şartı, sanığın sorgusunun yapılması yani yargılamaya konu olay ile ilgili ifadesinin mahkemece alınmasıdır. Yargılama aşamasında savunması alınmayan, sorgulanmayan sanığın duruşmadan vareste tutulması zaten düşünülemez.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Duruşmadan Bağışık (Vareste) Tutulma Talebi Nasıl Yapılır?

Sanık, ister bir dilekçe ile isterse de mahkemede bizzat sözlü olarak talep ederek, duruşmadan bağışık (vareste) tutulma kararı verilmesini isteyebilir. Duruşmadan bağışık tutulma dilekçesi veya duruşmadan vareste tutulma dilekçesi diye matbu ve özel bir dilekçe yoktur. Normal bir dilekçe ile gerekçesini belirtmek suretiyle yargılamayı yapan mahkemeden talep edilebilir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Duruşmadan Bağışık (Vareste) Tutulma Kararı Müşteki / Katılan İçin De Verilebilir Mi?

Duruşmaya yani celselere katılmaktan bağışık tutulma, sanığa sanık olmasından kaynaklı olarak verilen bir haktır. Müşteki veya katılanın duruşmadan vareste tutulmasına gerek yoktur. Çünkü müşteki veya katılanın mahkemeye beyanını şikayetini veya mağduriyetini sözlü olarak aktardıktan sonra duruşmaya gelip celseleri takip etme zorunluluğu yoktur. Bu nedenle, müşteki veya katılan açısından vareste veya bağışıklık kararı verilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklu Nedir?

Hakkında soruşturma açılan ve/veya daha bitmemiş/kesinleşmemiş bir ceza davası olup da mahkemece hakkında tutuklama kararı verilip cezaevinde bulunan kişiye “tutuklu” denir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Hükümlü Nedir?

Hakkında bir veya birden fazla açılan ceza davası sonucunda hapis cezası verilen, verilen hapis cezası kesinleşen ve bu hapis cezası üzerine cezaevinde bulunan kişiye “hükümlü” denir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklu Cezaevinden Nasıl Çıkar?

Bir tutuklu, cezaevinde bulunduğu tutuklama kararı üzerine mahkemece tahliye kararı verilir ise cezaevinden çıkabilir. Başka bir ifade ile eğer bir şahıs tutuklanmış ise yine aynı konuda bir mahkemenin tahliye kararı vermesi ile cezaevinden çıkabilir, tahliye olabilir. Bunun dışında başka hiçbir yol yoktur! Genel af çıksa bile, her bir kişi için ayrı ayrı mahkemelerin tahliye kararı vermesi zorunludur. Bunun tek istisnası, soruşturma aşamasında savcının tutuklu şüphelinin serbest bırakılması kararıdır.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Hükümlü Cezaevinden Nasıl Çıkar?

Hükümlüler birden fazla yöntemle cezaevinden çıkabilirler.
Birincisi, olağan yolla. Bir hükümlünün olağan yolla cezaevinden çıkması demek, aldığı cezayı infaz ederek serbest bırakılması anlamına gelmektedir. Örneğin bir kişinin aldığı ceza gereği cezaevinde kalacağı süre (yatarı) 1 yıl ise, 1 yıl cezaevinde kalmakla kişi cezaevinden çıkartılır, tahliye edilir.
İkincisi, bir mahkeme kararıyla. Yargılanmanın yenilenmesi veya kanun yararına bozma gibi başvurulan olağanüstü kanun yollarından birinden verilen bir karar ile vs.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tahliye Olan Kişi Aynı Dosyadan Tekrar Tutuklanabilir mi?

Evet tutuklanabilir. Tahliye olmanın şartları gerçekleştiğinde tahliye olan şüpheli yahut sanığın, ilerleyen süreçte tutuklanmasını gerektirir yeni bir gelişme olursa, hakkında mahkemece tekrar tutuklama kararı verilebilir, buna engel bir durum yoktur.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Ek Savunma Hakkı Nedir?

Yargılama sırasında iddianamede belirtilen sevk maddelerinden farklı bir düzenlemeden / suçtan ceza verilmesi ihtimali ortaya çıkar ise, bu durumda mahkeme veya hakimlik makamı, bu ihtimale bağlı olarak sanıktan ek savunma vermesini talep eder. Bu bir haktan ortaya çıkan bir durumdur. Nitekim CMK md. 226'da ek savunma hakkı düzenlenmiştir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Başka Suçtan Tutuklu / Hükümlü Ne Demek?

Bazen bir kişi hükümlü iken, hakkında başka bir suçtan soruşturma veya kamu davası açılabilir. Açılan bu soruşturma ve yargılama için kişi, başka suçtan hükümlü olarak kayıtlara geçer. Bu tip mahkumlara, “başka suçtan hükümlü” denilir.
Veya bir kişi hakkında, birden fazla FARKLI soruşturma veya ceza davası olabilir ve kişi, birden fazla yargılamadan ya da soruşturmadan tutuklu olabilir. Böyle bir kişiye de “başka bir suçtan tutuklu” adı verilir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklu Kişinin İlk Duruşması Ne Zaman Olur?

Bu soruya, tüm yargılamaları kapsayıcı biz zaman kesiti vermemiz mümkün değildir. Çünkü, kalabalık örgütlü bir suç soruşturması ile tek şüphelisi bulunan basit/adi bir suçun soruşturma dosyasının neticelenmesi, aynı zaman kesitinde gerçekleşmeyecektir. Soruşturma dosyasında kişi ve suç sayısı arttıkça, soruşturmanın tamamlanıp, kamu davasının açılması ile ilk celse/duruşma tarihinin tespit edilmesi o ölçüde uzamaktadır.
Ama yine de uygulamaya bakarak, soruşturmanın başında tutuklanan bir kişinin; soruşturma dosyasının neticelenip, kamu davasının açılarak ilk çelsesinin/duruşmasının tarihinin belirlenmesi, adi suçlarda (örgütlü olmayan suçlarda), takriben 6 ay sürmektedir. Bu süre, adliyenin bulunduğu il, delillerin toplanmasındaki hız, adli tatil dönemine denk gelip gelmeme gibi bir çok bileşene bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin, Ankara veya İstanbul'daki bir ceza davasının açılması ve ilk celse/duruşma tarihinin belirlenme süreci ile bu iller kadar yoğun dosyaya sahip olmayan başka bir ile göre daha uzun zaman alacağı açıktır.
Örgütlü suçlarda ise bu süre, ortalama 1-1,5 yıl sürmektedir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuk Hali İnceleme Celsesi Ne Demektir?

Bir şüpheli, tutuklandıktan sonra devam eden soruşturması sürecinde, en geç her 30 günde bir (uygulamada 27-28 günde bir) tutuk inceleme celsesine çağırılır. Bu celselerde, soruşturma devam eder iken, şüphelinin hâlâ tutuklu kalması gerekli mi yoksa tutuklama şartları ortadan kalkmış mı, bu açıdan bir inceleme yapılmaktadır. Bu incelemeyi, soruşturmaya konu suç hakkında esas hükmü verecek mahkeme değil, bu tip tutuklama ve tutuk inceleme kararları vermekle yetkili Sulh Ceza Hakimlikleri yapmaktadır. Fakat uygulamadaki oranlar dikkate alındığında, soruşturma aşamasında yapılan tutuk inceleme celselerinde, tutuklu şüphelinin tahliye olma ihtimalinin maalesef çok düşük olduğunu söylememiz mümkündür.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararına İtiraz Süresi Ne Kadardır?

Tutuklama kararına karşı itiraz süresi, CMK md. 268/1 f. gereği 2 haftadır. Tutuklama kararı verildikten sonra 2 hafta içerisinde, tutuklama kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile tutuklamaya itiraz edilebilir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama Kararına Karşı İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Tutuklama kararına karşı itiraz dilekçesi çok önemlidir. Öncelikle, tutuklamaya konu dava dosyası çok iyi incelenmeli, tutuklama kararının doğru olmadığı düşünülüyorsa, neden doğru olmadığı dosyadaki delillerle ve/veya varsa dosyaya eklenecek yeni deliller ile itiraz dilekçesinde bu konular kısa ve öz şekilde belirtilmelidir. Aynı şekilde, eğer tutuklama kararı gerekçesi, CMK md. 100 ve 101'deki özellikleri taşımıyorsa, Anayasa ve yasalardaki gerekçe düzenlemelerine aykırı bir kararsa, Yargıtay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin ve uluslararası mahkemelerin “tutuklama” ile ilgili içtihatlarına aykırı ise, bu kaynaklara atıfta bulunularak dilekçe düzenlenmelidir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Tutuklama ve Tutukluluk Halinin Devamı Kararına İtiraz Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Soruşturması devam eden bir şüpheli hakkında verilen tutuklama kararına karşı itiraz edildiğinde, itiraza dair kararın çıkma süresi, ortalama 10 gün sürmektedir.
Yargılama (mahkeme) süreci içerisinde verilen tutuklama veya tutukluluk halinin devamı yönündeki karara karşı verilen itirazın sonuçlanma süresi ise yaklaşık 15-20 gün sürmektedir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Savcılığa Şikayet Nasıl Yapılır?

Bir suç şüphesiyle Cumhuriyet savcılığına şikayet, bir dilekçe ile yapılır.
Ekine şikayet ile ilgili delillerin eklendiği, eğer toplanılması gereken deliller var ise belirtildiği bu dilekçe ile Cumhuriyet savcılığı, derhal soruşturma açar.
Dilekçenin nasıl hazırlanacağı ve hangi bilgilerin dilekçede yer alması gerektiği konusunda
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Ceza Yargılamasında Kesin Süre Var Mıdır?

Bir ceza soruşturması yahut yargılamasında, Cumhuriyet savcılığı veya mahkemeler, hukuk davalarında olduğu gibi, taraflara kesin bir süre vererek, eğer o süre içerisinde istenilen işlem yerine getirilmezse hak kayıplarına uğranılacağı yönünde karar VERMEZLER / VEREMEZLER!
Ceza yargılamasında kesin süreler, kanunla düzenlenir. İstinaf, temyiz, şikayet, itiraz (takipsizlik / kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kararına, tutuklamaya, tutuk halinin devamı kararına, el koyma kararına karşı itiraz vs.) gibi hakların kullanılması kanunla belli başlı kesin sürelere bağlanmıştır.

Cezaevinden Gece Tahliye Olunur Mu?

Evet olunabilir. Cezaevinden gece-gündüz fark etmeksizin 24 saat boyunca tahliye gerçekleşebilir. Cezaevleri 24 saat boyunca açık olan kurumlardır. Bir kişinin mahkemeden tahliye kararı verilmiş ise yahut şahıs hükümlülüğünü bitirmiş ve kapalı ya da açık cezaevinden çıkış tarihi gelmiş ise o tarihte cezaevinden çıkarılması gerekmektedir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

İddianame Nedir?

İddianame, bir kişi (şüpheli) hakkında yapılan soruşturma sonucunda savcılığın suç işlenmesi yönünde "yeterli" şüpheye ulaşılması durumunda, şüphelinin cezalandırılması için kamu davası açarken düzenlediği belgenin ismidir.
İddianame, savcının "yeterli şüphe"ye ulaşması durumunda düzenlenebilecek bir evrak olması nedeniyle, iddianamede bu yeterli şüpheye nasıl ulaşıldığı ayrıntıları ile anlatılır.
Başka bir ifade ile iddianame, savcının şüpheli hakkında kamu davası açılması ve şüphelinin cezalandırılması yönündeki talebini dile getirdiği belgedir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

İddianame Sonrası Ne Olur?

İddianame eğer size tebliğ edilmiş ise, size gelen evrakın zarfında, size karşı açılan kamu davasının mahkeme bilgileri ve ilk duruşma tarihi yazar. Çoğu zaman ise iddianame tek başına gönderilmez, iddianame ile birlikte mahkemenin dava hakkında yaptığı ve yapacağı işlemlerin yazdığı, ilk duruşma tarihini belirttiği "tensip zaptı" da gönderilir.(TENSİP ZAPTI İLE İLGİLİ DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN)
İddianame sonrası size bildirilen duruşma tarihinde mahkemede hazır olmanız bildirilir. İddianame sonrası yargılama başlanmış demektir ve artık şüpheli, sanık sıfatını kazanır. Bu aşamadan sonra tüm işlemler, mahkeme tarafından yapılır. Soruşturmada tüm yetki savcıda iken, iddianame sonrası yargılama başlandığından, artık tüm kararlar mahkeme tarafından verilmeye başlanır.

Her İddianame Düzenlenen Kişiye Mahkemece Ceza Verilir Mi?

İddianame, adından da anlaşılacağı üzere "iddiaya" dayanan bir belgedir. İddianame, savcıda "yeterli şüphe" oluşması durumunda düzenlediği hukuki bir belgedir. Ancak ceza verilmesi için, sanığın suçunun sabit olması gerekmektedir. Yani yeterli şüphe ile düzenlenen iddianame ile başlayan yargılamada mahkeme, araştırmalarda bulunarak, sonuçta iddianamede itham edilen suçun sanık tarafından işlendiği konusunda kesin bir kanaate ulaşılırsa (sanık tarafından suçun işlendiği sabit olursa) sanığa ceza verilir.
Dolayısıyla her iddianame düzenlenen kişiye mahkemece ceza verilecektir diye bir kural bulunmamaktadır. Ama hakkında iddianame düzenlenen her kişi, ceza alabilme tehdidi ile karşı karşıyadır.

İddianameye İtiraz Edebilir Miyim?

İddianameye şüpheli/sanık tarafından itiraz diye bir yol, hukukumuzda düzenlenmemiştir. Ancak, iddianame mahkemeye sunulduktan sonra mahkeme, iddianamenin kanunun aradığı şartları taşıyıp taşımadığı konusunda bir inceleme yapar. Eğer iddianame kanundaki şartları taşıyor ise mahkeme "iddianamenin kabulü" kararı verir ve kamu davası açılır. Ama iddianame, kanunun aradığı şartları taşımıyor ise mahkeme bu durumu gerekçeli bir karar ile tespit ederek "iddianamenin iadesi"ni sağlayarak, iddianameyi savcıya geri gönderir. İddianamede bulunması gereken zorunlu unsurlar CMK md. 170'te, iddianamenin iadesi kurumu ise CMK md. 174'te düzenlenmiştir.

Bana İddianame Geldi Ne Yapmalıyım?

Eğer hakkınızda bir iddianame düzenlenmiş ise, hakkınızda cezalandırılmanız için kamu davası açılmış demektir.
Bu, hiç de olumlu bir durum değildir. Tabi ki iddianame düzenlenmesi demek, hakkınızda mutlaka yahut kesin olarak ceza verileceği anlamı çıkarılmamalıdır ancak artık sanık sıfatına sahip olduğunuzdan, bu durumu ciddiye almanız gerekmektedir. Bu aşamadan sonra savunmanızı hazırlamanız, dosyadaki delilleri net olarak incelemeniz ve bunun gibi bir çok işlem yapmanız gerekmektedir.
Soruşturma hukuka uygun yapılmış mı, dosyadaki deliler hukuki mi, hukuk dışı deliller dosyada var mı, işlendiği iddia edilen suç veya suçlar bakımından deliller neler, hangi hususlar göz önüne alınmış yahut alınmamış gibi soruşturma dosyası eksiksiz ve teknik açıdan incelenmelidir. Var ise soruşturmada ele geçirilemeyen yahut eksik elde edilen deliler sunulmalı, savunmanın omurgası şekillendirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki mahkemeler, birilerini suçlamak için değil, maddi gerçeğin ortaya çıkması için yargılama yapar. Mahkemenin önündeki öncelikli sorun, maddi gerçeğin hukuka uygun olarak ortaya konulmasını sağlamaktadır. Maddi gerçek net bir şekilde ortaya konulur ise ancak bu noktadan sonra sanığın suçu işleyip işlemediği tartışılabilir. Bu nedenle yargılama aşamasında maddi gerçeğin net olarak ortaya konulabilmesi için mahkemeye yardımcı olmak ve bu noktadan sonra hukuki durumunuzun mahkemece takdiri aşamasında savunmanızı; maddi gerçeğe uygun olarak, deliller, hukuki düzenlemeler (kanunlar vs.) ve mümkünse içtihatlara dayalı olarak sunmanız önem arz etmektedir.
Belirtilen tüm bu hususlar, teknik ve ileri derecede hukuki bilgi gerektirdiğinden, mutlaka bir avukattan profesyonel destek almanız çok büyük önem arz etmektedir. Aksi taktirde, çok ağır sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Etkin Pişmanlık Nedir?

Etkin pişmanlık kısaca, bir suç soruşturması yahut kovuşturması aşamasında, adli kolluk yahut yargı makamlarının ulaş(a)madığı doğru bir bilgiyi vermek, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına hizmet etmektir. Bu pişmanlık karşılığında kanun, indirim ön görmektedir.

Uyuşturucuyu Kendiliğinden Teslim Etmek Etkin Pişmanlık Hükümlerinden Yararlanmak İçin Yeterli Mi?

Bir kişinin üzerinde, arabasında yahut başka bir yerde bulunan uyuşturucuyu kendiliğinden polise, jandarmaya vs. teslim etmesi, tek başına etkin pişmanlığın uygulanması için yeterli değildir.
Örneğin, uyuşturucu kullandığı yahut ticareti yapıldığı yönünde istihbari bilgi üzerine arama yapmak için şüphelinin yanına gidildiğinde, arama yapmadan şüphelinin uyuşturucu maddeyi görevlilere teslim etmesi, etkin pişmanlık hükümlerine uygulanmasına neden olmaz. Çünkü adli kolluk, yapacağı arama neticesinde bu uyuşturucuyu bulabilecektir. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Beraat Kararı Nedir?

Sanık hakkında iddia edilen suç; suç olmaktan çıkmışsa, sanığın suçu işlemeye yönelik kastı yahut taksiri (kusuru) yoksa, sanığın fiili bir hukuka uygunluk nedeninden kaynaklanıyorsa, sanığın suç işlemediği sabitse, mahkemece beraat hükmü verilir. İşte bu hükme "beraat kararı" denir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Hükümlü Ne Demektir?

Hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunan kişiye, hükümlü denir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Davaların Avukatlık Ücretlerini Avukatlar Nasıl Belirler?

Avukatların, tüm ülkede geçerli olan bir ücret tarifesi bulunmamaktadır. Her avukat, işin niteliğine göre kendi avukatlık ücretini kendisi belirler.
Ancak avukatlar bu belirlemede bir alt sınıra tabidirler. Her ilin barosu her yıl, o il barosuna bağlı olan avukatların, avukatlık ücreti belirler iken göz önüne almaları gereken, tavsiye niteliğinde bir avukatlık ücret tarifesi yayınlar. Bu tarifede bulunan miktarlar, avukatın talep edebileceği ALT SINIRI gösterir.
Yani bir avukatın avukatlık ücretini belirler iken dikkat edeceği alt sınırı baro belirler iken, üst sınır gibi bir sınırlaması yoktur.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Ücretsiz Avukat Var Mı?

Ücretsiz avukat, yoktur. Her avukat, yaptığı iş karşılığında bir ücret almak zorundadır. Aksi taktirde, baro tarafından hakkında disiplin soruşturması açılır.
İstisnai konularda (ceza yargılaması gibi) Devlet, avukatı olmayan yahut avukat tutacak durumu bulunmayanlara, ücreti Devlet tarafından ödenen bir avukat atayabilir. Burada dahi avukat, ücretsiz iş yapmamakta, avukatlık ücretini Devlet ödemektedir.
Adli yardımda da durum aynıdır. Bir avukat ile çalışmak için ekonomik durumu bulunmayanlar, adli yardımdan faydalanabilir. Bu durumda Adalet Bakanlığı, şartlar uygun ise kişiye bir avukat atayabilir. Bu durumda da avukatın ücreti Adalet Bakanlığı tarafından ödenir.
Dolayısıyla, ücretsiz avukat veya para almadan iş yapan avukat, yoktur; olamaz.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

İddianame Değerlendirme Sonrası Açılış Ne Demek?

E-Devlet üzerinden, hakkınızda açılan davaları sorgulattığınızda, karşınıza böyle bir kavram çıkar: İddianame Değerlendirme Sonrası Açılış.
Bu kavram şu manaya gelmektedir: Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında soruşturma yapılan şüpheli hakkında savcı, şüphelinin suçu işlediği kanaatine ulaşarak bir iddianame düzenlemiş, düzenlenen bu iddianameyi yetkili ve görevli mahkemeye sunmuş, mahkeme de iddianameyi inceleyip uygun görerek, kamu davasının açılması kararını vermiştir.
Bu ibareyi eğer E-Devletinizde görürseniz, sizin hakkınızda bir ceza davası açılmış demektir.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN TIKLAYIN