BOŞANMA HUKUKUNDA "EYLEMLİ / FİİLİ AYRILIK" KAVRAMI
BOŞANMA HUKUKUNDA "EYLEMLİ / FİİLİ AYRILIK" KAVRAMI
0 Yorum
14684
12-03-2025

Evlilik, Medeni Kanun'daki şekil şartlarına uygun olarak (MK md. 124 vd.) ve tarafların ortak bir hayat kurmak amacıyla aldıkları bir kararın, sözleşmeye dökülmüş halidir. Evlenmede ana konu, eşlerin bir hayat birlikteliği kurma, birlikte yaşama iradelerini ortaya koymalarıdır.

Evlilikte temel şartların başında "birlikte yaşama" iradesi söz konusu iken, boşanmada da karşımıza çıkan ilk unsur "tarafların birlikte yaşama iradelerinin artık bulunmaması" hususudur. Yani taraflardan en az biri için evlilik birliği/birlikte yaşama çekilemez bir hale gelmiş ise, boşanma gerçekleşecektir.

Fakat bazı öyle durumlar olur ki, evlilik kağıt üzerinde devam etse de taraflar artık bir arada yaşamamaya başlarlar. Bu duruma "eylemli ayrılık / fiili ayrılık" denir. 

Kimi zaman eşlerden birinin evi terk etmesiyle, kimi zaman eşlerden birinin "biraz yalnız kalmak" saikiyle ayrı yaşamaya başlamasıyla, kimi zaman da evlilikteki sorunların çözümü için biraz ayrı kalmanın evliliğin kurtarılmasına hizmet edeceği düşüncesiyle eşler, birlikte yaşamaya ara / son vermeye yanaşabilirler.

Fakat her ne düşünceyle olursa olsun, hatta başta belli bir süre / geçici olarak evlilik birliğine ara vermek niyetiyle yola çıkılsa dahi, evliliğin temel kurucu unsuru olan "birlikte yaşama" iradesinin sakatlandığı açıktır.

İşte evlilikte birlikte yaşamaya, geçici veya kesin olmasına bakılmaksızın, ara / son verilmesi durumunda "eylemli ayrılık /fiili ayrılık" söz konusu olacaktır ve bu husus bir boşanma sebebidir.

Boşanma davasında hakim, bu eylemli/fiili ayrılık kararının kimden kaynaklandığını, eşlerden hangisinin bu sonuca sebebiyet verdiğini, eylemli/fiili ayrılık kararının geçici mi yoksa kalıcı olarak mı alındığını, daha sonra neden eşlerin bir araya gelerek evlilik birliğini tesis edemediklerini, tekrar bir araya gelinememesinde kimin kusurlu olduğunu ve diğer ilgili hususları araştırır. 

Yukarıda anlatılanlar, evlilik devam eder iken ve daha hiç boşanma davası açılmayan durumlarda gerçekleşen olaylar ile ilgilidir. Bir de kanunda, taraflardan birinin yahut her ikisinin de boşanma davası açıp, açılan davanın ret edilmesinin kesinleşmesi üzerine 1 yıl boyunca evlilik birliğinin kurulamaması durumunda taraflardan birinin istemi üzerine boşanmaya karar verileceğini "emredici olarak" düzenleyen MK md. 166/son hükmü bulunmaktadır.

İster boşanma davası açılmadan yaşanan eylemli / fiili ayrılık olsun, ister açılan bir boşanma davasının reddinin kesinleşmesinden sonra 1 yıl boyunca yaşanan eylemli / fiili ayrılık olsun, evlilik birliği artık kurulamıyorsa, boşanmaya karar verilmesi kaçınılmazdır.

Buradaki fark şudur ki, MK md. 166/son gereği açılan davalarda eylemli/fiili ayrılık konusunda kusur araştırması yapılması söz konusu değilken, MK md. 166/son'a dayanmayan, yeni açılan bir boşanma davasında, eylemli/fiili ayrılık konusunda eşlerden hangisinin kusurlu veya daha az/çok kusurlu olduğu konusunda araştırma yapılacaktır. Ama her iki durumda da boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat konusunda kusur araştırması yapılması kaçınılmazdır(Yargıtay 2 Hukuk Dairesi, 2023/9098 E., 2024/8970 K.).

Unutulmamalıdır ki, eylemli/fiili ayrılık söz konusu olsa da evlilik yasal olarak devam ettiğinden dolayı, evlilikten doğan yükümlülükler de devam etmektedir. Çocukların ihtiyaçların karşılanması, çocuklarla iletişim kurulması konusunda bir sınırlamaya gidilemeyeceği, ortak konutun giderlerini karşılama, sadakat yükümlülüğü gibi evlilikten kaynaklı tüm yükümlülükler devam ettiğinden, bu eylemli/fiili ayrılık döneminde tarafların evlilik yükümlülüklerine aykırı hareket etmeleri, boşanmada ve/veya nafaka-tazminat konularında, kusur olarak değerlendirileceği unutulmamalıdır(Yargıtay 2 Hukuk Dairesi, 2024/3339 E., 2025/671 K.).

Site Etiketleri: Adana Ceza Avukatı Adana Boşanma Avukatı Adana Avukat Adana Ağır Ceza Avukatı Ceza Avukatı Adana Avukat Boşanma Avukatı Ağır Ceza Avukatı

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

Adli Sicil Kaydı ve Arşiv Kaydı Silinir Mi?

Aile Konut Şerhi

ANLAŞMALI BOŞANMA VE BOŞANMA PROTOKOLÜ

ATATÜRK ALEYHİNE SUÇLAR

BOŞANMA DAVALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVASI

GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU

7406 SAYILI KANUN İLE TCK'DA VE BİR KISIM KANUNLARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

CEZA DAVALARINDA TENSİP ZAPTI NEDİR?

TENSİPLE TAHLİYE NEDİR?

ESAS HAKKINDA MÜTALAA NEDİR?

İŞLENEMEZ SUÇ

MEŞRU SAVUNMA

ORGANİZE SUÇLULUK

SUÇUN DEREBEYLERİ

CEZA AVUKATININ YOL HARİTASI

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇU

SUÇA YARDIM ETME

TCK MD 1 - CEZA KANUNUNUN AMACI

TCK MADDE 267 İFTİRA SUÇU

YAĞMA (GASP) SUÇU

UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU

TEFECİLİK SUÇU ÜZERİNE

TUTUKLAMA NEDİR?

HİÇ KİMSE KONUŞMAYA ZORLANAMAZ!

CEZA KANUNLARINI BİLMEMEK MAZERET DEĞİLDİR

BOŞANMA DAVALARINDA CİNSEL KUSUR İDDİALARI

KISITLAMA KARARI VE AVUKATIN HAKLARI

CEZA YARGILAMASINDA SONRADAN DEĞİŞEN - ÇELİŞEN İFADE

YARGITAY KURAL OLARAK MADDİ VAKIA DENETİMİ YAPAMAZ

CİNSEL SUÇLARDA NASIL BİR AVUKATA İHTİYACIN VAR?

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇLARINDA HİYERARŞİ VE İSPAT SORUNU BİR KARAR İNCELEMESİ

TERK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI

EVLİLİKTE ÇOCUĞU KORUMAK İÇİN TEHDİT - BOŞANMA

HUKUKUN YASAKLADIĞI PUSULA: SUÇ YOLU (ITER CRIMINIS)

KASTEN ÖLDÜRME SUÇLARINDA TAHRİK

EŞİNE ŞEREFSİZ DEMEK BOŞANMA SEBEBİ Mİ?

CEZA SORUŞTURMASI VE YARGILAMASINDA AVUKATIN YERİ VE ZORUNLU-İSTEĞE BAĞLI MÜDAFİLİK

KATALOG SUÇ GEREKÇESİYLE TUTUKLAMA VE ANAYASA'YA AYKIRILIK SORUNU

EŞ TAKİBİ - DEDEKTİFLİK VE HUKUKİ DURUM

KÖTÜ MUAMELE SUÇU (TCK M. 232/1. F.)

POŞETTE PARMAK İZİ ÇIKMASI CEZALANDIRMAK İÇİN TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİLDİR

6284 SAYILI KANUN: SOMUT DELİLİN HİÇE SAYILMASI VE ÇÖZÜM

POSTMODERN ENGİZİSYON KURALI: KADININ BEYANI ESASTIR!

CİNSEL SUÇLARDA İFTİRALAR VE SAVUNMANIN HUKUKSAL GÜCÜ

CEZA YARGILAMASININ AMACI: MADDİ GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARMAK

HUKUKA AYKIRI ESAS HAKKINDA MÜTALAA SORUNU

YARGITAY KARARLARI PENCERESİNDEN "SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK" SUÇU

SUSMA HAKKINI KULLANMAK ve SUÇU İNKAR ETME ALEYHE YORUMLANAMAZ

TÜRK CEZA KANUNU'NA GÖRE HIRSIZLIK SUÇU: TANIMI, CEZASI VE İSTİSNALAR

YARGITAY'A GÖRE "YAĞMA SUÇU"

BOŞANMA HUKUKUNDA "EYLEMLİ / FİİLİ AYRILIK" KAVRAMI