

KARŞI CİNSLE YANAK YANAĞA FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK - BOŞANMA
Yargıtay bir kararında, kadının başka bir erkekle yanak yanağa fotoğraf çekinmesini boşanma sebebi olarak gören Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını onadı. Her ne kadar ilgili kararda, kadına aleyhine yüklenen tek boşanma nedeni bu fotoğraf olmasa da böyle bir fotoğraf çekinmenin boşanma sebebi sayılması, dikkat çekti. (İLGİLİ KARARIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN)
Her ne kadar kararda, bir kadının eşi dışındaki başka bir erkekle çektirdiği fotoğraftan bahsedilse de kuralın, eşlerden birinin başka bir karşı cinsle bu kadar samimi fotolar çekinmesi olduğu aşikardır.
Günümüzde, bu tip fotoların çekinilmesinin boşanma nedeni olarak görülmesinin doğru olmadığını savunacak olan kemikleşmiş bir cenah olduğu, yadsınamazdır. Özellikle kararda, bir kadının çekindiği foto söz konusu olduğundan, olayın aslından sapıp "cinsiyet ayrımcılığı" adı altında cahilce saldırıya geçecek feminist (feminazi?) bir kitle olduğu açıktır. Tabi ki konu, bu beyinlerini rafa kaldıran cenahın anladığı gibi değildir.
Klasik evlilik anlayışının, post-modernizimle büyük bir değişime uğradığını söylememek mümkün değil. Bundan 10 yıl önce kesin boşanma sebebi olan bazı nedenler, bugün boşanma nedeni olarak sayılmayabilmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, boşanma davasında tartışılan evliliğin kendine has özelliğidir. Eğer erkek veya kadın, eşinin böyle yanak yanağa karşı cinsle çekinmiş resimlerini daha önce görmüş ve fakat ses çıkarmamış, bu konuda sorun yaratmamış ise, bunu artık boşanma nedeni olarak sunamaması gerekir. Aksini düşünmek, hakkın kötüye kullanılmasına neden olur.
Daha açık bir ifadeye dile getirir isek, bir evlilikte sınırları, eşler birlikte çizerler ve her evliliğin kendine özgü, karakteristik özel bir durumu vardır. Hakim, her evliliğin kendine özgü çizilen sınırlarını tespit etmekle yükümlüdür. Aksi taktirde eşler, daha önce hoş gördükleri durumları, daha sonra boşanma sebebi haline getirerek, boşanmadaki kusur dengesini hukuka aykırı olarak bozabilirler. Bu nedenle, bugün eşinin hoş gördüğü bazı ayrıksı durumları, yarın hoş görmeyip boşanma sebebi olarak önüne konulabileceği tehlikesi altında bulunan eşin konumunun adil olduğunu savunmak, mümkün olmayacaktır.
Boşanma davalarının hızla arttığı, eşlerin boşanma sebebi olarak olur olmadık nedenleri davalarda ileri sürdükleri bu süreçte, tarafların hukuki güvenlik, adil yargılama gibi temel haklarının zayi olmaması için, "her evliliğin kendine özgü ve evlilik sürecinde oturan sınırlarını" dikkate almak, klasik evlilik anlayışına her evlilik ile getirilebilecek bu istisnai özel durumları net bir şekilde davalarda ortaya koymak, eşlerin haklarının korunması bakımından önemlidir.
