SUSMA HAKKINI KULLANMAK ve SUÇU İNKAR ETME ALEYHE YORUMLANAMAZ
SUSMA HAKKINI KULLANMAK ve SUÇU İNKAR ETME ALEYHE YORUMLANAMAZ
0 Yorum
7029
05-02-2025

Soruşturmada şüpheli, yargılamada sanık; susma haklarını kullanabilir. Susma hakkı, Anayasa md. 38/5 ve CMK md. 147/1-e fıkrasında düzenlemiştir. Yine aynı şekilde Anayasada 38/5, kişinin kendisi hakkında suçlayıcı beyanlarda bulunmaya zorlanamayacağı da belirtilmiş olup şüpheli ve/veya sanığın isnat edilen suçu inkar etmesi, Anayasal bir haktır.

Belirtilen bu nedenlerle şüpheli veya sanığın, susma hakkını kullanması veya suçu inkar etmesi, TCK md. 231'de düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması, TCK md. 51'de düzenlenen cezanın ertelenmesi ve TCK md. 62'de düzenlenen takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gibi sanık lehine olan hükümlerin uygulanmasına engel değildir.

Buradan çıkan sonuç şudur: Şüpheli veya sanığın susma hakkını kullanması suçu inkar etmesi, suçu ikrar etmemesi gibi durumlarda, sanık aleyhine hüküm çıkarılamaz. Savcılıkların, soruşturma aşamasında şüphelinin susma hakkını kullanmasını, suçu inkar etmesini, CMK md. 160/2.f. düzenlemesine rağmen, aleyhe yorumlayarak bu durumu kamu davası açılması için bir neden olarak görmeleri mümkün değildir. Aynı şekilde, ceza yargılamasının amacının maddi gerçeği ortaya çıkarmak ve sanığın suçunun sabit oluğunu tespit etmek olduğundan (CMK md. 223/5), sanığın susması yahut isnat edilen suçu inkar etmesi veya suçu ikrar etmemesi, hiçbir öneme haiz değildir. Mahkemece sanığın isnat edilen suçu işlediği yönünde somut delillere dayalı kanaatinin oluşması aşamasında, sanığın susma hakkını kullanmasının yahut isnat edilen suçu inkar etmesinin (hatta suçu ikrar etmesinin dahi) bir önemi bulunmadığından, sırf bu haklarını kullandığı için sanığın hukuki durumunun aleyhe yorumlanması, mümkün ve hukuki değildir. Sanığın savunması, etkin pişmanlık gibi hükümlerin uygulanması için önem arz etmekte olup, sanığın susmasının yahut inkarının hiçbir konuda bir önemi bulunmamaktadır.

Aşağıda bu konuya dair Yargıtay'ın bir çok kararını sunmayı uygun görüyoruz. Bazı kararların tekrar niteliğinde olduğu açıkça görülmektedir. Zira Yerel Mahkemeler, mülga 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde de sanığın susma hakkını kullanmasını veya isnat edilen suçu inkar etmesini hatta suçu ikrar etmemesini aleyhe yorumlama geleneğine uygun ve hukuk dışı kararlar tesis etmişlerdir. Yargıtay, bu konuda yığınla bozma kararı vermesine rağmen bugün dahi Yerel Mahkemelerin halihazırda aynı şekilde karar tesis ettiklerini, Yargıtay'ın bozma kararlarından rahatça görebilmekteyiz. 


"Ancak; CYY.sı 147.maddesinde tanınan susma hakkı kullanan sanık hakkında, "... susma hakkıyla siyasi bir duruş içine girdiği ..." biçiminde yasal olmayan gerekçeyle takdiri indirim nedeninin uygulanmamış olması;" (4. Ceza Dairesi 2008/10723 E., 2008/21522 K.)
----
"5271 sayılı CMK’nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanığın, suçunu ikrar etmediğinden bahisle yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı biçimde cezasından 5237 sayılı TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca indirim yapılmamasına karar ve­rilmesi,"( 13. Ceza Dairesi, 2011/14728 E.,  2012/18393 K.)
----
"1-Mahkemece “sanığın mahkememize karşı saygılı tutum ve davranışları sanığın lehine değerlendirilerek” denilerek sanık hakkında TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim uygulanmasına rağmen; CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve TCK'nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme konularında ise; "suçtan nedamet duyduğu saptanamayan ve susma hakkı hatırlatıldığı halde yargılamayı saptırmaya yönelik beyanlarda bulunan" denilerek sanık hakkında uygulanmamalarına karar verilerek çelişkiye yol açılması,
2-CMK'nın 231/6. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle sabıkası bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, “Suçtan nedamet duyduğu saptanamayan ve susma hakkı hatırlatıldığı halde yargılamayı saptırmaya yönelik beyanlarda bulunan sanığın....” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında, TCK'nın 51/1-b maddesi gereğince suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı" hususu değerlendirilmeden, “Suçtan nedamet duyduğu saptanamayan ve susma hakkı hatırlatıldığı halde yargılamayı saptırmaya yönelik beyanlarda bulunan sanığın...” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi," (18. Ceza Dairesi, 2015/21503 E., 2016/9808 K.)
----
"Ceza Yargılama Yasası’nın 135.maddesine göre susma hakkı bulunan sanığın “suçu kabul etmediğinden” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile takdiri indirim nedeni olan 765 sayılı TCK’ nun 59. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,"( 2. Ceza Dairesi, 2010/33635 E.,  2011/38393 K.)
----
"CMK'nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanığın, duruşmadaki tutum ile davranışları, kişilik özelliklerinin değerlendirilmesi yerine suçlamayı kabul etmediği yolundaki yasal olmayan gerekçeyle CMK'nın 231/5. maddesinde öngörülen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmaması," (5. Ceza Dairesi, 2011/13254 E.,  2012/556 K.)
---
"CMK'nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanığın “suçunu inkar ettiği” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirimin uygulanmaması," (4. Ceza Dairesi, 2011/12579 E.  ,  2013/14889 K.)
----
"Sanık hakkında sabıkasız geçmişinden söz edilerek TCK’nın 62. maddesi uygulanmasına karşın, suça meyilli yapısı gerekçesiyle TCK'nın 50 ve CMK’nın 231; susma hakkı olan sanığın suçu inkar ettiği ve pişmanlık göstermediğinden bahisle TCK'nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi," (4. Ceza Dairesi, 2010/26028 E.,  2012/21139 K.)
---
"TCK'nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden ve CMK'nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanık hakkında “Sanığın suçunu inkar yoluna gidişi, yargılamaya yardımcı olmayışı” biçimindeki kanuni olmayan gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması," (4. Ceza Dairesi, 2015/21840 E.,  2019/18929 K.)
----
"Susma hakkı bulunan sanığın atılı suçları inkar ettiğinden bahisle ve yetersiz gerekçeyle hakkında TCK'nın 62 maddesinin uygulanmaması," ((Kapatılan)13. Ceza Dairesi, 2011/29336 E.,  2013/2820 K.)
----
"CMK'nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanığın suçunu inkar ettiği biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirimin uygulanmaması," (4. Ceza Dairesi, 2011/856 E.,  2012/27415 K.)
----
"CYY.'nın 147/1. maddesine göre susma hakkı bulunan sanığın suçunu inkar ettiği gerekçesiyle TCY.'nin 62. maddesinin uygulanmaması," (4. Ceza Dairesi, 2009/4295 E.,  2011/5946 K.)
----
"Susma hakkı olan sanığın suçunu inkar ettiğinden söz edilerek TCY.nın 62. maddesinin uygulamaması," (4. Ceza Dairesi, 2012/2629 E.,  2012/4148 K.)
----
"Susma hakkı bulunan sanığın suçunu inkar etmesinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi," (3. Ceza Dairesi , 2013/1466 E.,  2013/39623 K.)
----
"1412 sayılı CYY.nın 135 ve 5271 sayılı CYY.nın 147. maddelerinin sanığın susma hakkı bulunduğuna ilişkin buyurucu hükümlerine karşın, sanığın açık ikrarı olmadığı biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hakkında 765 sayılı TCY.nın 59. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi," (4. Ceza Dairesi, 2009/22091 E.,  2011/17484 K.)
----
"Susma hakkı bulunan sanığın suçu inkara yöneldiği şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle takdiri indirim hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,"  (3. Ceza Dairesi  2010/16976 E. ,  2012/28125 K.)
----
"Savunma hakkı kapsamında hakkındaki suçlamayı kabul etmeyebileceği gibi CMK'nun 147.maddesine göre susma hakkı bulunan sanığın “açık ikrarı olmadığı” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK'nun 59. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi" (2. Ceza Dairesi 2011/30543 E.,  2012/946 K.)
----
"5271 Sayılı CMK'nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanığın ikrarının olmadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi," (13. Ceza Dairesi 2013/13172 E.  ,  2014/14294 K.)
----
"CYY.'nın 147/1-e maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanığın, suçunu inkar ettiği yolundaki yasal olmayan gerekçeyle 5237 sayılı TCY.7nın 62. maddesinde öngörülen takriri indirim maddesinin uygulanmaması," (4. Ceza Dairesi 2008/21253 E.,  2011/2205 K.)
----
"Sabıkasız olan ve yükletilen suçlarla ilgili olarak “susma hakkı” bulunan sanık hakkında, TCK'nın 51/1-b maddesi gereğince "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmadığı" hususu değerlendirilmeden yasal olmayan gerekçeyle, ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi," (4. Ceza Dairesi 2010/28487 E.,  2012/21309 K.)
----
"TCK'nin 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden ve susma hakkı bulunan sanıklar hakkında "sanıkların ısrarla atılı suçu işlemediklerini savunmaları" biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında TCK'nin 62. maddesindeki takdiri indirim hükmünün uygulanmaması," (3. Ceza Dairesi 2012/26016 E.,  2013/31116 K.)
----
"5271 Sayılı CMK'nun 147.maddesine göre susma hakkı olan sanık hakkında "açık ikrarı olmadığından" biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle TCK.nın 62.maddesinin uygulanmaması," (3. Ceza Dairesi 2008/16134 E.  ,  2010/18810 K.)
----
"... sabıkasız olup esasen susma hakkı bulunan sanığa yükletilen hakaret suçundan doğan maddi bir zarar bulunmadığı gibi katılan tarafın da zararının tazmini yönünde bir talebinin olmadığı gözetilerek, CMK'nın 231/6-b bendinde öngörülen kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeğine ilişkin ölçütün değerlendirilmesi gerekirken, “sanığın sürekli inkara dayalı davranışları ve mağdurların zararını gidermemesi” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi," (2. Ceza Dairesi 2011/29189 E.,  2013/15524 K.)
----
"CYY. 147. maddesi uyarınca susma hakkı bulunan sanık M....... K....... hakkında, "savunmasının inkara yönelik bulunduğu." biçimde yasal olmayan gerekçeyle takdiri indirim nedeninin uygulanmaması;" (4. Ceza Dairesi 2007/12652 E., 2009/11467 K.)
---
"Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte suç kaydı ve sabıkası olmayan, kendisine isnat edilen suçlamalarla ilgili susma hakkı bulunan ve suçunu kabul etmeyen sanığın pişman olduğunu beyan etmesinin beklenemeyeceği, yargılama boyunca duruşmanın düzenini bozduğuna veya başkaca bir olumsuz tutum veya davranışının bulunduğuna ilişkin tutanaklara yansıyan bir durum bulunmayan sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken; yetersiz ve dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle takdiri indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi," (3. Ceza Dairesi  2022/2497 E.,  2022/4024 K.)
---
"5271 sayılı CMK'nun 147. maddesi uyarınca susma hakkı bulunan ve suçunu inkar eden sanığın savunmasının mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğundan söz ederek yasal olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK'nun 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi," (7. Ceza Dairesi 2015/26630 E.,  2019/37086 K.)
----

Site Etiketleri: Adana Ceza Avukatı Adana Boşanma Avukatı Adana Avukat Adana Ağır Ceza Avukatı Ceza Avukatı Adana Avukat Boşanma Avukatı Ağır Ceza Avukatı

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

Adli Sicil Kaydı ve Arşiv Kaydı Silinir Mi?

Aile Konut Şerhi

ANLAŞMALI BOŞANMA VE BOŞANMA PROTOKOLÜ

ATATÜRK ALEYHİNE SUÇLAR

BOŞANMA DAVALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVASI

GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU

7406 SAYILI KANUN İLE TCK'DA VE BİR KISIM KANUNLARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

CEZA DAVALARINDA TENSİP ZAPTI NEDİR?

TENSİPLE TAHLİYE NEDİR?

ESAS HAKKINDA MÜTALAA NEDİR?

İŞLENEMEZ SUÇ

MEŞRU SAVUNMA

ORGANİZE SUÇLULUK

SUÇUN DEREBEYLERİ

CEZA AVUKATININ YOL HARİTASI

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇU

SUÇA YARDIM ETME

TCK MD 1 - CEZA KANUNUNUN AMACI

TCK MADDE 267 İFTİRA SUÇU

YAĞMA (GASP) SUÇU

UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU

TEFECİLİK SUÇU ÜZERİNE

TUTUKLAMA NEDİR?

HİÇ KİMSE KONUŞMAYA ZORLANAMAZ!

CEZA KANUNLARINI BİLMEMEK MAZERET DEĞİLDİR

BOŞANMA DAVALARINDA CİNSEL KUSUR İDDİALARI

KISITLAMA KARARI VE AVUKATIN HAKLARI

CEZA YARGILAMASINDA SONRADAN DEĞİŞEN - ÇELİŞEN İFADE

YARGITAY KURAL OLARAK MADDİ VAKIA DENETİMİ YAPAMAZ

CİNSEL SUÇLARDA NASIL BİR AVUKATA İHTİYACIN VAR?

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇLARINDA HİYERARŞİ VE İSPAT SORUNU BİR KARAR İNCELEMESİ

TERK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI

EVLİLİKTE ÇOCUĞU KORUMAK İÇİN TEHDİT - BOŞANMA

HUKUKUN YASAKLADIĞI PUSULA: SUÇ YOLU (ITER CRIMINIS)

KASTEN ÖLDÜRME SUÇLARINDA TAHRİK

EŞİNE ŞEREFSİZ DEMEK BOŞANMA SEBEBİ Mİ?

CEZA SORUŞTURMASI VE YARGILAMASINDA AVUKATIN YERİ VE ZORUNLU-İSTEĞE BAĞLI MÜDAFİLİK

KATALOG SUÇ GEREKÇESİYLE TUTUKLAMA VE ANAYASA'YA AYKIRILIK SORUNU

EŞ TAKİBİ - DEDEKTİFLİK VE HUKUKİ DURUM

KÖTÜ MUAMELE SUÇU (TCK M. 232/1. F.)

POŞETTE PARMAK İZİ ÇIKMASI CEZALANDIRMAK İÇİN TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİLDİR

6284 SAYILI KANUN: SOMUT DELİLİN HİÇE SAYILMASI VE ÇÖZÜM

POSTMODERN ENGİZİSYON KURALI: KADININ BEYANI ESASTIR!

CİNSEL SUÇLARDA İFTİRALAR VE SAVUNMANIN HUKUKSAL GÜCÜ

CEZA YARGILAMASININ AMACI: MADDİ GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARMAK

HUKUKA AYKIRI ESAS HAKKINDA MÜTALAA SORUNU

YARGITAY KARARLARI PENCERESİNDEN "SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK" SUÇU

SUSMA HAKKINI KULLANMAK ve SUÇU İNKAR ETME ALEYHE YORUMLANAMAZ