

ALT SINIRI 5 YIL VE DAHA FAZLA OLAN SUÇLARDA SANIĞIN TALİMATLA İFADESİNİN ALINMASI BOZMA SEBEBİDİR
1. Ceza Dairesi 2025/2671 E. , 2025/4739 K.
Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.01.2024 tarihli ve 2021/1177 Esas, 2024/105 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son, 29, 62, 53. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 21.03.2024 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 14.04.2025 tarihli ve 2024/18037 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.04.2025 tarihli ve KYB-2025/49262 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.04.2025 tarihli ve KYB-2025/49262 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'Sanığın duruşmadan bağışık tutulması' başlıklı 196. maddesinde yer alan, '(1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir. (2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.' şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda sanık ...'ün 01.12.2023 tarihinde Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından talimat ile alınan savunmasında, 5237 sayılı Kanun'un 87/1-son cümlesi hükümlerinden sanığa ek savunma hakkı verildiği, sanığın ek savunma için bağışık tutulma talebinin bulunmadığı gibi bizzat esas mahkemesine Segbis ile bağlanmak suretiyle savunmasını yapmak istediğini beyan etmesine rağmen, esas mahkemesince sanığın savunması alınmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Hükümlünün, yargılama konusu eylemi için 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son maddelerinde cezanın “ikinci fıkraya giren hallerde beş yıldan az” olamayacağının öngörüldüğü belirlenmiştir.
2. 5271 sayılı Kanun’un, “Sanığın duruşmadan bağışık tutulması” başlıklı 196. maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan ikinci fıkrasının ilgili bölümü;
“(2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir...”
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. Hükümlünün üzerine atılı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu için 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son maddeleri kapsamında öngörülen cezanın alt sınırının beş yıl hapis cezası olması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 196/2. maddesi gereği savunmasının ve ek savunmasının yargılamayı yapan Mahkemece bizzat alınması gerektiği dikkate alınmadan istinabe suretiyle alınan savunmasının hükme esas alınması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Hükümlü ... hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.01.2024 tarihli ve 2021/1177 Esas, 2024/105 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.06.2025 tarihinde karar verildi.
