

ZARARIN KISMEN GİDERİLMESİ - KATILANA SORULMA ZORUNLULUĞU
11. Ceza Dairesi 2025/816 E. , 2025/3507 K.
Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/197 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 17.11.2022 tarihi itibarıyla kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 20.01.2025 tarihli ve 2024/11412 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11262 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
A. Kanun Yararına Bozma İstemi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11262 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Etkin Pişmanlık" başlıklı 168. maddesinde yer alan, " (2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.. (4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin ve sanığın hüküm tarihinden sonra dosyaya sunduğu 23/11/2022 ve 05/12/2022 tarihli dilekçelerinde, sanığın yargılama devam ederken ve yargılama sonrasında taksitler halinde ödeyerek zararı tamamen giderdiğini, hüküm verilmeden önce 15/06/2022 ve 18/10/2022 tarihlerinde ise kısmen geri ödediğini belirtmeleri ve banka dekontlarını dosyaya sunduklarının anlaşılması karşısında, hüküm verilmeden önce zararının kısmen giderildiği anlaşılan mağdurdan 5237 sayılı Kanun'un 168/4. maddesi gereğince sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
"Etkin pişmanlık" başlıklı 168. maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları;
"(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
...
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
..."
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; 27.04.2022 tarihli sorgusu sırasında katılanın zararını karşılaması kendisine süre verilen sanığın 23.11.2022 ile katılanın 05.12.2022 tarihli dilekçeleri ve ekindeki banka dekontlarına göre, 18.10.2022 tarihli hükümden önce 1.500,00 TL'lik zararın 1000.00 TL'lik kısmının karşılandığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 168/4. maddesi gereğince, kısmi geri verme nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği katılandan sorularak, sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin tartışılmaması Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
II. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/197 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4-b. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
1
7.03.2025 tarihinde karar verildi.
