YAĞMA SUÇU VE SOYUT BEYAN
Bayram Yüksekkaya


YAĞMA SUÇU VE SOYUT BEYAN
20-09-2025

yargıtay kararı

6. Ceza Dairesi         2023/1275 E.  ,  2024/13390 K.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanun'un 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanun'un 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde, anılan sebeplerle yapılan incelemede;

Yağma suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) madde 148 - “(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının .... tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı ... veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi,...cezalandırılır...” şeklindedir. Madde gerekçesinde de “...Yağma suçunun tamamlanabilmesi için, kullanılan cebir veya tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır. Bu bakımdan, kullanılan cebir veya tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir...” şeklinde daha da açıklık getirmiştir. Malı almak için cebir veya tehdit kullanılmalı ve bunun etkisiyle mağdurun malı vermesi gerekir. Bunun doğal sonucu olarak mağdurun malın alındığını görmesi veya en azından sanığın mallarını almak istediğini anlaması veya bilmesi gerekir.

Yağmada amaç malın alınmasıdır. Bu amaca ulaşmak için araç hareketler ise cebir veya tehdit uygulanmasıdır. Failin mağdura yönelttiği cebir veya tehdidi, kendisi veya başkasına yarar sağlamak amacıyla malı ... veya alınmasına karşı koymamaya zorlamak amacıyla gerçekleştirmiş olması gerekir. Aralarında amaçsal ilişki vardır. Cebir veya tehdit ile malın alınması veya verilmesi arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. (Benzer görüşler için bkz. Gökçen ... vd Mal Varlığına Karşı Suçlar, Adalet, Ankara, 2018, s. 74; Özgenç İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler 17. baskı, Seçkin, Ankara, 2021, s 168 vd; Tezcan/.../Önok, s. 704; Koca/Üzülmez, TCK Genel Hükümler, Seçkin 9. Baskı, s. 583)

Cebir veya tehdit kullanılması malın alınmasında araç olarak kullanılması yağma suçunun ayırıcı unsurudur. Dolayısıyla iki hareket arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani malın alınması kullanılan cebir veya tehdidin sonucu olmalıdır. kullanılan cebir veya tehdit mağduru malı ... veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılacak düzeyde olmalıdır. Teslim mecburiyeti yaratmayan cebir veya tehdit suçun oluşumu bakımından yeterli değildir. Kullanılan zor ile malın alınması arasında nedensellik ilişkisi yoksa (sebep-sonuç) fail yağma suçundan cezalandırılmaz. (benzer görüşler için bkz. Özbek, /.../Bacaksız/Tepe, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 13. bası, Ankara, s. 657; Gökçek vd, s.88)

Yağma suçunun oluşabilmesi için, baştan beri yağma amacıyla hareket eden failin, eylemin başında veya ortasında cebir veya tehdit kullanmasının bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan cebir veya tehdidi kullanmasıdır.

Yağmanın iki seçimlik hareketinden birisi olan cebir malın alınmasına yönelik olarak yapılması gerekir. Diğer suçlardan ayıran özelliklerinden birisi de budur. Cebir malı almaya yönelik değil de başka bir amaçla yapılıyorsa eylem yağma suçunu oluşturmaz. Mesela konut veya iş yerine girmek isteyen birine karşı konulması halinde mağdura yönelen cebir eylemi yağmaya dönüştürmez. Nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşur. Bunun gibi bir mal almaya yönelik olmayan cebir eylemi yağmaya dönüştürmeyecektir. Mesela cinsel istismara karşı koyan mağdura uygulanan cebir de olduğu gibi. Bu gibi durumlarda yağma değil cebren cinsel saldırı suçları oluşacaktır. (Benzer görüşler için bkz. Artuç, Mal Varlığına Karşı Suçlar, Adalet, 2011, s. 231; Gökcan/Artuç, s. 5348)

Doğrudan malı almaya yönelik olmayan zor eylemi yağmaya dönüştürmez. Mesela başka nedenle kavga ettikten sonra giderken mağdurun mallarının alınması halinde yağma değil gerçek içtima kuralları uygulanmalıdır. Cebir veya tehdidin cezasına ilave olarak hırsızlıktan ceza verilmelidir. Ancak bura da dikkat edilmesi gereken husus mağdurun malın alındığını görmemesi gerekir. Eğer mağdur malın alındığını gördü ama az önce uğradığı saldırının etkisi ve korkusu ile kendisini savunamayacak durumda, direnci kırılmış olduğu için müdahale edemeyecek durumda ise artık yağma oluşacaktır.

Yağma suçunun oluşabilmesi için, baştan beri yağma amacıyla hareket eden failin, eylemin başında veya ortasında cebir veya tehdit kullanmasının bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan cebir veya tehdidi kullanmasıdır ve bu cebrin mal alma tamamlanmadan önce yapılması, malın bu cebir veya tehdidin etkisiyle alınmış olmasıdır.

Kişinin kastı iç dünyasında meydana geldiğinden niyet okuyuculuk yapılamayacağından kastını tespit için dış dünyaya yansıyan, olay öncesi olay sırasında ve olay sonrasında gerçekleşen söz, davranış ve hareketlerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Tüm hususlar birlikte değerlendirilerek eylemin başlangıçtan itibaren malı almak amacıyla gerçekleştirildiği anlaşılıyorsa mağdurun malın alındığını görmesine bile gerek olmadan eylemi yağma olarak kabul etmek gerekir. Ancak eylem başlangıçta malı almak için değilde başka bir nedenle başlamış ve mağdur cebir veya tehdide maruz kalmış direnci kırılmış ise bu takdirde malın alındığını görmesi en azından malın alınacağını bilmesi gerekir ki az önce uğradığı cebir veya tehdidin etkisiyle karşı koyamamış olsun ve yağma suçu yasal unsurları itibariyle oluşsun. Aksi takdirde cebir veya tehdidin etkisiyle malın tesliminden bahsedilemeyecektir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarında istikrarla vurgulandığı üzere;

"Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir."

Ceza yargılaması sonucunda mahkûmiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak şekilde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 38/4. maddesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 6/2. maddesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 11. maddesi) de nazara alınarak, şikayetçinin kardeşi diğer şikayetçi ...'in temyiz dışı sanık ...'in kızına sürekli bakarak taciz ettiği iddiası ile temyiz dışı sanık ...'ın, şikayetçi ...'in işyerine gelerek " bu işi kapatalım Nezahat şikayette bulunmasın, rezil olmasın" deyip işyerinden ayrılarak gittiği, 30.07.2018 günü de sanık ...'ın yanında bir kişi ile gelerek şikayetçi ... ile görüşmek istediğini aynı zamanda Nezahat ve kızını da çağırdığını, Nezahat ve kızının geldiği, Nezahat'in ...'e nasıl böyle yaparsın diyerek bağırdığını, ...'ın ...'i götürüp konuşalım, cezanı verelim dediği, daha sonra şikayetçi ...'in sanık ... ve yanındaki iki arkadaşı ile parkta buluştukları sonra Nezahat'in yanına gidelim anlaşalım dedikleri ... ve yanındaki iki kişi ile birlikte Nezahat'in evine gittiklerini, ...'ın kadın susacak gibi değil biraz para verelim susturalım, yoksa rezil olursunuz bak esnafsınız demesi üzerine, tarafların pazarlık yaptıkları 20.000,00 TL rakamında 15.08.2018 tarihinde 10.000,00 TL, 05.09.2018 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere anlaştıkları, ...'ın yanındaki şahıstan boş senet istediği, şikayetçi Aytekinin'de boş senetleri dedikleri gibi doldurduğunun ve katılanın kendi rızası ile imzaladığı şikayetçinin kendi beyanından anlaşılmaktadır. Senedin kendi rızası ile imzalandığının katılan beyanı ile sabit olması karşısında, sanıkların savunmalarında üzerine atılı yağma suçuna ilişkin suçlamayı ısrarla kabul etmediği anlaşılmakla, sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin şikayetçinin soyut beyanı dışında, hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı bir delil elde edilemediğinden, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de nazara alınarak, sanıkların nitelikli yağma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,


Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle Tebliğname'ye aykırı olarak ayrı ayrı BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
16.12.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


M U H A L E F E T Ş E R H İ :

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 2022/54 Esas, 2022/1376 karar sayılı kararı ile Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 2019/126 Esas, 2020/274 karar sayılı kararı ile Türk Ceza Kanunu'nun 149/1-c, d, 168 ve 58. maddeleri gereğince 5 yıl 6 ay hapis cezasına dair kararın esastan reddi ile dava dosyası dairemize gelmiş olmakla,

Sanıkların mahkumiyetine yeter delil olmadığından beraatleri sebebiyle bozulmasına karar verilmiş ise de Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin kararında açıkça belirtildiği gibi sanıklar ... ile ...'ın tehdit ve korku ile müştekiden 2 adet senet aldıkları buna göre yağma suçunun oluştuğu kanaatinde olduğumdan yerel mahkemenin ve buna dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin esastan reddine ilişkin kararın yerinde olduğu kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Bayram Yüksekkaya
Site Etiketleri: Adana Ceza Avukatı Adana Boşanma Avukatı Adana Avukat Adana Ağır Ceza Avukatı Ceza Avukatı Adana Avukat Boşanma Avukatı Ağır Ceza Avukatı Adana Ceza Avukatı Adana Ağır Ceza Avukatı

BENZER KONULAR

MANEVİ TAZMİNAT - KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI

TARİHİ BELLİ OLMAYAN HAKARET VE TEHDİT BOŞANMA KARARINDA HÜKME ESAS ALINAMAZ

EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAMI İÇİN BARIŞMA TEKLİFİ VEYA GÖRÜŞMESİ AF NİTELİĞİNDE KABUL EDİLEMEZ

ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI GEREKTİRİYORSA ANNESİNİN KIZLIK SOYADINI ALABİLECEĞİ

BOŞANMADA MADDİ VE/VEYA MANEVİ TAZMİNAT İÇİN, AĞIR VEYA EŞİT KUSURLU OLMAMAK GEREKİR

DÜZENLİ VE SÜREKLİ GELİR VARSA, YOKSULLUK NAFAKASI ÖDENMEZ

YABANCI KARŞI CİNSLERLE İLETİŞİM KURMAK VE MESAJLAŞMAK, SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRIDIR

"ÇALDIYSAM KOCAM ÖDESİN" DEMEK BOŞANMA SEBEBİDİR

CAHİLLER DEMEK, KİŞİSEL BAKIM VE TEMİZLİĞE DİKKAT ETMEMEK, EŞİN AİLESİYLE GÖRÜŞMESİNE ENGEL OLMAK

HUKUKA AYKIRI DELİLLERE DAİR TANIK BEYANLARI KARARA ESAS ALINAMAZ

EŞ VE EVLE İLGİLENMEME, İHTİYAÇLARI KARŞILAMAMA, EŞİ EVDE YALNIZ BIRAKMA

EŞİN YAZIŞMALARININ EKRAN GÖRÜNTÜLERİNİ ALMAK HUKUKA UYGUN DELİLDİR

ORTAK KONUT OLUŞTURULAMAMASI- KUSUR

İŞ KONUSUNDA YALAN SÖYLEMEK- ÖNCEKİ EVLİLİKTEN BAHSETMEMEK KUSUR OLARAK DEĞERLENDİRİLİR

TEDBİR VE İŞTİRAK NAFAKALARINI HAKİM, KENDİLİĞİNDEN TESPİT ETMEK ZORUNDADIR

İSTİNAF AŞAMASINDA ÇEKİŞMELİ BOŞANMA, ANLAŞMALI BOŞANMAYA ÇEVRİLEBİLİR

FİİLİ AYRILIK, TEK BAŞINA BOŞANMAYA YETERLİ DEĞİLDİR

BEDDUA ETMEK BOŞANMA SEBEBİDİR

ÇOCUK İSTEMEMEK BOŞANMA SEBEBİDİR

HASTA EŞİ HOCAYA GÖTÜRMEK ve BOŞANMA

EŞİ YALNIZ BIRAKMAK

EŞİN ARABASINA ZARAR VERMEK

ŞANS OYUNLARI OYNAMAK-BOŞANMA

DİN, DİL, IRK AYRILIĞI-BOŞANMA

"SENİN ALLAH BELANI VERSİN" DEMEK-BOŞANMA

EŞİNİN KIZ OLMADIĞI YÖNÜNDE SÖYLENTİ ÇIKARMAK

"10 TANE KARI BULURUM AMA BİR TANE ANA BULAMAM" DEMEK-BOŞANMA

SALAK, GERİ ZEKALI, APTAL, MANYAK GİBİ SÖZLER VE BOŞANMA

BOŞANMADA "EVE DÖN İHTARI" ÇEKİLMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARI

KREDİ KARTINI İPTAL ETME-KAYINVALİDEYE MANYAK KARI DEMEK-MANEVİ TAZMİNAT

SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI - EKSİK İNCELEME - LEHE KANUN BELİRLENMESİ

HIRSIZLIK - DEĞER AZLIĞI - İNDİRİM

TEHDİT - SOYUT BEYAN - ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR

SANIĞA TEFHİM İLE TEMYİZ SÜRESİ BAŞLAR MÜDAFİİYE YAPILAN TEBLİĞ SÜREYİ YENİDEN BAŞLATMAZ

POŞETTE PARMAK İZİ - İŞTİRAK - BOZMA KARARI

BOŞANMA DAVASINDA ÖZEL YETKİ İÇERMEYEN VEKALETNAME - SÜRE VERİLME ZORUNLULUĞU

GEREKÇELİ KARARIN HASMA TEBLİĞ EDİLMESİ - USULSÜZ TEBLİGAT

KARAR VEREN HAKİME "ALLAH BELANI VERSİN" DEMEK HAKARET SUÇUNA VÜCUT VERMEZ

TENSİP ZAPTI İLE BİRLİKTE KESİN SÜRE VERİLEMEZ

DİNİ DEĞERLERİ ALENEN AŞAĞILAMA - KAMU BARIŞINI BOZMAYA ELVERİŞLİLİK

EVLİ KİŞİYE "SEVGİLİM" DENMESİ CİNSEL TACİZ SUÇUNU OLUŞTURUR

POLİS MEMURUNA "TERÖRİST" DEMEK HAKARET SUÇUNA VÜCUT VERMEZ

YASA DIŞI BAHİS - ZİNCİRLEME SUÇ

14 METRE MESAFEDEN MAĞDURUN ARKASINDAN ATEŞ ETMEK ÖLDÜRME KASTINI GÖSTERİR

SANIK İLE KATILAN ARASINDA ÖLDÜRMEYİ GEREKTİRİR HUSUMET YOKSA ÖLDÜRME KASTINDAN BAHSEDİLEMEZ

REŞİT OLMAYANLA RIZA İLE CİNSEL İLİŞKİDE ŞİKAYET HAKKI (15-18 YAŞ ARALIĞI İÇİN) MAĞDURA AİTTİR

TOPLANMASI İSTENİLEN DELİLİN TOPLANMAMASI ADİL YARGILAMA HAKKININ İHLALİDİR

SAHTECİLİK SUÇLARINDA ZAMANAŞIMI SAHTE BELGENİN EN SON KULLANILDIĞI TARİHE GÖRE HESAPLANIR

ZORLA ALINAN EŞYADAN FAYDALANMA KASTI YOKSA YAĞMA SUÇU OLUŞMAZ

SAVCILIĞA YAZILI ŞİKAYET ÜZERİNE GEREKLİ VE YETERLİ ARAŞTIRMA YAPILMAMASI HUKUKA AYKIRIDIR

KİŞİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KALMA SUÇU SIRASINDA İŞLENEN TEHDİT VE YARALAMADAN AYRICA CEZA VERİLMEZ

GÜN OLARAK BELİRTİLEN ADLİ PARA CEZASININ PARAYA ÇEVRİLMEMESİ İNAZDA TEREDDÜT OLUŞTURUR

BOŞANMA DAVASINDA İSPAT EDİLEN KUSUR KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI OLUŞTURMUYORSA MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEZ

TANIKLIKTAN ÇEKİNME HAKKI OLAN TANIĞA BU HAKKI HATIRLATILMADAN ALINAN BEYANINDAN YALANCI TANIKLIK SUÇU OLUŞMAZ

SANIĞIN KASITLI SUÇTAN SİCİLİ OLMASI ERTELEMEYE ENGEL DEĞİLDİR

YAĞMA SUÇU VE SOYUT BEYAN

ŞÜPHELİ TESPİT EDİLEMİYORSA DAİMİ ARAMA KARARI VERİLİR

MEŞRU SAVUNMA-SINIRIN KASTEN BASİT TAKSİRLE-BİLİNÇLİ TAKSİRLE AŞILMASI AYRIMI-NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA

70 ADET EXTACY HAP KİŞİSEL KULLANIM SINIRININ ÜZERİNDEDİR

FAİLDEKİ KAST, FAİL İLE MAĞDUR ARASINDAKİ HUSUMET, SUÇTA KULLANILAN ALET VE OLAYIN ÖRGÜSÜNE GÖRE BELİRLENİR

BOŞANMA-KÜRTAJA KADININ HASTANEDE ONAY VERMESİ BASKI OLMADIĞI ANLAMINA GELMEDİĞİ-ÖZGÜVENSİZ DEMEK

İSTİHBARİ BİLGİ VAR İSE UYUŞTURUCU MADDEYİ ARAMA ÖNCESİ TESLİM ETMEK ETKİN PİŞMANLIK OLMAZ

İCRA TAKİBİNİN YAPILDIĞI GÜN VE ÖDEME EMRİ TEBLİĞE ÇIKARILMADAN BORCUN ÖDENMESİ - BORCUN FERİLERİ VE VEKALET ÜCRETİ SORUNU

SANIĞIN ŞAKA AMAÇLI BİR FİİLDE BULUNMASI KASTI ORTADAN KALDIRMAZ VE CEZALANDIRMAYI ENGELLEMEZ

MÜDAFİNİN ESAS HAKKINDA MÜTALAAYA KARŞI BEYANDA BULUNMAK İÇİN SÜRE TALEBİNİ HUKUKA AYKIRI OLARAK RET NEDENLERİ

SANIĞIN DOĞRUYU SÖYLEMEYE ZORLANAMAYACAĞI - SUSMA HAKKI - MASUMİYET KARİNESİ - GEREKÇELİ KARAR HAKKININ İHLALİ

KARŞILIKLI HAKARET - ÖNCE KİMİN HAKARET ETTİĞİNİN TESPİTİ

NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA - TASARLAYARAK ÖLDÜRME ŞARTLARI

SAHTECİLİKTEN HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILAN KİŞİYE “SAHTEKAR” DEMEK HAKARET SUÇUNA VÜCUT VERMEZ

TCK MD 128 - SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI - CEHALET BEYANI

SOYUT BEYAN - TANIĞIN BEYANI AKSİNE ŞİKAYET - BERAAT

BİRİNE HAYSİYETSİZ DEMEK HAKARET SUÇUNA VÜCUT VERİR

FARE SURATLI DEMEK HAKARET SUÇUNA VÜCUT VERİR

FAŞİST DEMEK HAKARET DEĞİLDİR

YAŞI KÜÇÜK SSÇ İÇİN SOSYAL İNCELEME RAPORU ALINMAMASI BOZMA SEBEBİ DEĞİLDİR

KARŞILIKLI HAKARETTE CEZA VERİLMESİ GEREKEN HAL

BU ARA KARARA SADECE GÜLÜNÜR ÇOK KOMİK - HAKARET

FAİLİN ÖLDÜRME KASTI TESPİT EDİLEMEZ İSE TAKSİRLE ÖLÜME SEBEBİYET VERME OLUR

YAĞMA SUÇU CEBİR UNSURU

KURU SIKI TABANCA İLE ATEŞ ETME SUÇ OLUŞTURMAZ

YARALAMA EYLEMİNİN İRADE AÇIKLAMASI NİTELİĞİNDEKİ TEHDİTTEN AYRICA CEZA VERİLEMEZ

BOŞANMA - APLİKASYONDAN SİPARİŞ VERME DELİLİ

ZARARIN KISMEN GİDERİLMESİ - KATILANA SORULMA ZORUNLULUĞU

USULSÜZ İFADE - CİNSEL TACİZ - CİNSEL İSTİSMAR

DİRENME KARARI VERMEYEN MAHKEME BOZMA KARARIYLA BAĞLIDIR

ZİNCİRLEME UYUŞTURUCU TİCARETİ SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK

ALDATMA ŞÜPHESİYLE EŞİN TELEFONUNU ALMA - NİTELİKLİ YAĞMA

WEB SİTESİ YÖNETİCİSİ ÜYELERİN PAYLAŞIMLARINDAN SORUMLUDUR

KARŞI CİNSLE YANAK YANAĞA FOTOĞRAF - BOŞANMA

KİŞİSEL VERİDE HAKİMİYET UNSURU - BERAAT NEDENİ

ALT SINIRI 5 YILDAN AZ OLAN SUÇLARDA TALİMATLA İFADE ALINIR İKEN ESAS MAHKEMEDE İFADE VERMEK İSTEYİP İSTEMEDİĞİ SORULMALIDIR

ALT SINIRI 5 YIL VE DAHA FAZLA OLAN SUÇLARDA SANIĞIN TALİMATLA İFADESİNİN ALINMASI BOZMA SEBEBİDİR

SANIK DURUŞMADA HAZIR OLMAK İSTERSE, SEGBİSTEN İFADESİ ALINAMAZ

SANIĞA ZARARI GİDERME İMKANI VERİLMEDEN KARAR VERİLMESİ BOZMA SEBEBİDİR

AZMETTİRENİN YANINDA ÇALIŞAN - CMK 150/1 UYGULANMASI

FİRARİ ÖRGÜT ÜYESİNE YARDIM ETMEK ÖRGÜTE YARDIM ETMEK SUÇUNA VÜCUT VERİR

MAĞDURUN TEŞHİSİNE AYKIRI CEZALANDIRMA - ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMI İLE CUMHURBAŞKANINA HAKARET - PAYLAŞIMIN ÖRNEĞİNİN SUNULMAMASI - AÇIK KAYNAK ARAŞTIRMASINDA PAYLAŞIMIN BULUNAMAMASI - BERAAT

YAĞMA SUÇUNDA ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİ UYGULANAMAZ

CEZA YARGILAMASINDA ALACAK KAVRAMININ ANLAMI - ANNE YANINDA YAŞAYAN ÇOCUĞUN TARAFSIZ OLAMAYACAĞI İHTİMALİ - YAĞMA

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN CUMHURBAŞKANINA HAKARET - HAKARET PAYLAŞIMI YAPAN HESABIN SANIĞA AİT OLDUĞUNUN İSPAT EDİLEMEMESİ - BERAAT

TEHDİT - SADECE ŞİKAYETÇİNİN BEYANI İLE CEZA VERİLEMEYECEĞİ - DELİL BULUNMAMASI

YAĞMA - YOĞUN ALKOLLÜ SANIKLARIN ALACAKLI OLDUKLARINI DÜŞÜNMELERİ - DAHA AZ CEZAYI GEREKTİRECEK HAL

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS - SOĞUKKANLILIK

TÖRE SAİKİYLE VE TASARLAYARAK KARDEŞİNİ ÖLDÜRME - SOĞUKKANLILIK

TASARLAYARAK ÖLDÜRME SUÇUNA YARDIM - PLAN KURMA

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME - SOĞUK KANLILIK - PLAN KURMA

KASTEN ÖLDÜRME - SUÇA KATILMA - YARDIM EDEN

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME - PLAN YAPMA - KASTTA SEBAT GÖSTERME

ÜSTSOYU KASTEN ÖLDÜRME - YAĞMA

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME - PLAN YAPMA - HAKSIZ TAHRİK

KASTEN ÖLDÜRME - ÇOCUĞUN YAŞI 18'E NE KADAR YAKINSA O KADAR ÜST SINIRDAN CEZA VERİLMESİ GEREKLİLİĞİ

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME - PLAN YAPMA - SOGUKKANLILIK

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME - TANIM

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRME - ŞARTA BAĞLILIK - AZMETTİRME - EŞE KARŞI KASTEN ÖLDÜRME

KASTEN YARALAMA SONUCU ÖLÜME NEDEN OLMA - NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA

YARGILAMA AŞAMASINDA GELİŞTİRİLEN HAKSIZ TAHRİK İDDİASI - KABUL EDİLEMEZLİK