

TASARLAYARAK KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS - SOĞUKKANLILIK
1. Ceza Dairesi 2009/6728 E. , 2010/3045 K.
"İçtihat Metni"
...'yi kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık ...'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (...) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.01.2009 gün ve 122/14 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık müdafii tarafından istenilmiş, sanık müdafii duruşma talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı, C.Savcısının temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde, sanığın adli sicil kaydına göre, 04.04.2003 tarihinde infaz edilen 1 yıl hapis cezasından ibaret ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 1097/434 sayılı ilamı nedeniyle TCK.nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına göre 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde sübuta, yasak delil ile hüküm kurulduğuna, eylemin yaralama niteliğinde olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanığın öldürmeye teşebbüs suçu yönünden;
Mağdur ... ile sanık arasında 2001 yılında meydana gelen ve adli makamlara intikal eden hayali ihracat olayı ile ilgili olarak sanığın, mağdurdan alacağı olduğunu iddia ettiği ve bu nedenle aralarında husumet bulunduğu, cep telefonu konuşma kayıtları ve kullanılan baz istasyonu dökümlerine göre sanığın, olay tarihinden bir gün önce saat 22:36 ve 22:52'de mağduru ev telefonundan arayarak yakınlarda olduğunu ve kendisi ile görüşmek istediğini söylediği, ancak mağdurun, geç olduğunu, ertesi gün saat 18:00'da görüşebileceklerini belirttiği, sanığın bu sırada mağdurun ikamet ettiği kasabada bulunduğu, sanığın, araç ile kasabaya yakın bir benzin istasyonunda beklediği sırada, olay tarihinde saat 12:40 sıralarında mağdurun kendisine ait elma alım yerindeki kulübenin yanında tek başına oturduğunu görmesi üzerine, montunun yakasını kaldırıp ve şapka ile yüzünü gizlemek suretiyle, 9 mm çapındaki tabanca ile mağduru biri çenede, diğeri ise sağ femur distalinde kırık oluştaracak şekilde yaraladığı, etraftan silah sesi üzerine gelenlerin olması üzerine sanığın olay yerinden koşarak 150-200 metre ilerdeki araç ile kaçtığı olayda,
a) Sanığın, mağduru öldürmeye önceden karar verdiği, bu kararında sebat ve ısrar gösterdiği, aradan geçen ve tasarlamanın varlığı için yeterli olan zamana rağmen soğukkanlılıkla eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmakla, tasarlayarak insan öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanığın adli sicil kaydına göre, 04.04.2003 tarihinde infaz edilen 1 yıl hapis cezasından ibaret ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 1097/434 sayılı ilamı nedeniyle TCK.nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 27.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
27.04.2010 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ...’un yokluğunda 29.04.2010 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.
